Meditation yapan biri, tüm yaratıcı zekâya kalıcı bir bilinçli yaklaşım kazandığı zaman, uyanıklık düş ve uykunun doğal olarak birbirini izlediği her durumda saf uyanıklığı korur.
İster uyanık, ister düşte, ister uykuda olsun, zihninin tüm alanıyla kesintisiz olarak yakınlığını yansıtır. Sürekli olarak bilincinin yerleştiği kaynak alanının güç, zekâ ve doyumluluğunu ortaya koyar. Maharishi, uyanıklığın bu genişlemesini “kozmik bilinç” diye adlandırmaktadır. “Kozmik” deyimi bu gelişmenin her şeyi kapsayan durumuna ilişkindir.
“Enerji, zekâ ve yaratıcılık sınırsız değerlerine yükselirler ve sınırlı birey, kozmik varoluşun sınırlı durumunu kazanır”. Maharishi, bunun insan yaşamının normal durumu olduğunu savunmakta Tarot meditasyonunun kolaylığı, doğallığı ve evrenselliği kozmik bilincin herkesin doğuştan hakkı olduğunu göstermektedir.
Maharishi, bu evrenselliği insan sinir sisteminin faaliyet sırasında niteliklerini ortaya koyarken aynı anda yaratıcı zekânın saf sahasıyla bilinçli teması korumadaki kalıtımsal yeteneğiyle açıklamaktadır.
Maharishi, şöyle yazmıştır: “İnsan sinir sistemi yaratıcı zekânın bir eseri olan bir araçtır ve yaratıcı zekânın tüm sahasını birleştirebilir: belirlenmemiş değerleri ve tümüyle gelişmiş belirmiş değerleri.
Maharishi, daha sonra yaşamın doğal, kendiliğinden gerçekleşmiş amacının yaratıcı zekânın sürekli uyanıklılığının sevincini duymak yeteneği olduğunu açıklamaktadır. Görünürdeki tek engel gerginliktir.
Nasıl beden uygun bir dinlenmeye geçtiğinde bir yarayı iyileştirirse tüm sinir sistemi de gerginliği atmak ve kozmik bilincin tüm değerini kavramak üzere yapılmıştır. Kalıcı olgunlaşma durumundan kişiyi alıkoyan yalnız fizyolojik bütünleşme yoksunluğudur. Bununla birlikte Tarot meditasyonu uygulaması sırasında kazanılan derin dinlenme yoluyla herhangi bir kişi sinir sistemini sistemli olarak yeniden bütünleştirebilir ve normal yaşamın tüm değerini kendiliğinden kazanır.
Bundan ötürü kozmik bilince yükselmek akılla anlama ya da duygusal bağlantının hiç bir anlamda sonucu değildir. Gerçekten bu süreç saf olarak fizyolojiktir. Sonsuz mutluluk ruh durumuna benzemeye çalışarak yapılacak herhangi bir girişim ya da olgunlaşmış gibi görünmenin pek az değeri vardır ve kişilikte bozulma ile sonuçlanabilir.
Benzer biçimde Tarot meditasyonu sırasında hoşlanılan yaşantıları faaliyete geçtiğimiz zaman tutmaya çalışmanın gelişmeye bir katkısı olmaz ve ilerlemeyi geriletebilir. Bilinçliğin artması iradeyle desteklenmez. Tersine yaratıcı zekâ, düzenli Tarot meditasyonu pratiği yoluyla kişinin yaşamında en üst düzeyde kendiliğinden gelişir.
Kişi bir kez sinir sistemindeki tüm gerginliği giderdikten sonra, artık daha çok yaratıcı zekâya sahip demektir ve böyle olmak için çaba harcamasına gerek yoktur.
Benzer Yazılar
- Budizm ve Hint Felsefeleri
- Evrenin Bütünlüğüne Ulaşmak
- Rüya Mitolojisi
- Gerçek Medyumlar Hakkında
- Astral Seyahat