Varoluş

Tüm varoluşun her şeyi tamamlamaya temel bir eğilimi vardır. Tamamlanmamış şeyleri sevmez  onlar asılır, bekler; ve varoluşun acelesi yoktur milyonlarca yıl bekleyebilir.

Tamamladığın herhangi bir şeyi hatırlıyor musun? Yaşamında tamamlanmış, bütün olduğunu söyleyebileceğin bir anm, bir deneyimin var mı? Eğer tamamlanmış bir deneyimin varsa, zihin asla ona geri gitmeyecektir. Gerek yoktur. Gerek yoktur! Tamamıyla faydasızdır. Zihin sadece her şeyi tamamlamaya çalışır. Zihnin tamamlamaya bir eğilimi vardır. Ve bu gereklidir; aksi halde yaşam imkânsız olur.

Bu nedenle herkesin içinde taşıdığı durmayan monolog gerçekten yanlış yaşamanın  tamamlanmamış yaşamanın bir parçasıdır. Hiçbir şey bitmemiştir ve sen yeni başlangıçlara yelken açarsın sürekli… Bunlar asla tamamlanmayacak, ama zihinde bir yük  sürekli bir yük, büyüyen bir yük, artan bir yük  oluşturacak ve bu monoloğu yaratacaktır.

İşte bu yüzden yaşın ilerledikçe monolog da seninle büyür. Ve yaşlı insanlar yüksek sesle konuşmaya başlar. Gerçekten, yük o kadar büyüktür ki kontrol kaybolur. Bu nedenle yaşlı insanlara bir bak. Otururlar, bacakları çalışır ve konuşurlar, el kol hareketleri yaparlar. Ne yapıyorlar?

Çıldırdıklarını, yaşlı olduklarını ve bunak olduklarını düşünüyorsun. Hayır, durum bu değil. Uzun, tamamlanmamış bir yaşamları oldu, şimdi ölüm yaklaşıyor ve zihin telaş içinde, her şeyi tamamlamaya çalışıyor. Ve bu imkânsız görünüyor!

Benzer Yazılar

Leave a Reply