Olgunluk psikolojisinin temel önermesi, her kişinin içinde tükenmez olarak görünen bir tarot falı enerjisi zekâ ve doyumluluk merkezinin varoluşudur.
Bu merkez tüm düşünce tarot falı enerjisi ve hareketin kaynağında olup hem hareket hem de düşüncenin sınırlarından uzak kalmakla, saf yaratıcı zekâ olarak bilinmektedir. Saflık bu merkezin düşünce ve hareketten bağımsız oluşundadır. Yaratıcılık bu merkez tarafından sergilenen enerjik ve doğurgan değerlerdedir.
Zekâ ise bu merkezin uyanıklılık ve davranışı yönetici merkez olarak oynadığı roldedir. Davranışımızın elimizde olan enerji ve zekâya bağlı olduğu ölçüde bu yaratıcı zekâ merkezi, bizim tüm yaşantı, düşünce ve yaptıklarımıza yön veren kaynak olarak tanımlanabilir.
Bu kavramı hem çözümsel hem deneysel olarak incelemedikçe, bunu sırf zihnen tarot falı enerjisi varsayılan bir hayal olarak kolayca bir yana bırakabiliriz. Bundan dolayı yaşantıyı inceleyerek başlayalım. Zihnin temelinde, bir enerji ve zekâ kaynağının varlığına herhangi bir belirti bulabiliyor muyuz? Hepimiz sayısız düşünceleri yaşamışızdır.
Bunların her biri akışıyla, enerji ve yönelişiyle zekâ nitelikleri sergiler. Bu düşüncelerin yaradılışından sorumlu tutulabilir miyiz? Düşünce sürecinin yakından gözlenmesi düşünmeyle uğraşanlara ağımızı gösterir. Düşünce, içimizdeki bir merkezden kendiliğinden çıkar.
Düşünce sürecinin daha derinliğine gözlenmesi, güç ve zekânın düşünce sürecinin daha sakin düzeylerini izledikçe arttığını taya çıkanr. En güçlü düşüncelerimiz, zihin sakinken ortaya çıkar. Kişi, günlerce bir sorunla uğraşabilir. Sonunda oturup rahatlar ve güçlü bir çözümün bir düşünce olarak beliriverdiğini görür. Bir general, bir savaşı ön saflarda değil, cephe gerisindeki sakinlikte planlar; bir düşünür, sınıfta değil, çalışma odasının sakinliğinde gerçekleri derinliğine kavrar; bir mimar, inşaat sitesi çalışmalarının ortasında değil, stüdyosunun sakinliğinde planlarını çizer.
Kişi, düşünce sürecinin daha sakin yönlerini izlemeye yaklaştıkça, düşüncesinde daha büyük bir güç ve zekâ toplandığını görür.
tarot falı enerjisi, düşüncenin daha sakin düzeylerine ve saf uyanıklığın izlenimine yaklaşım kazanmayı sağlayan sistemli bir tekniktir. Eğer Transcendental Meditation uygulayan kişiler, yaşamlarında enerji, zekâ ve doyumluluk buluyorlarsa, bu gibi kanıtlar zihnin en sakin düzeyinde saf zekânın bulunduğu kanıtım oluşturur. Araştırmalar bu iddiayı kuvvetle desteklemektedir.
Fakat saf yarana zekânın varlığı, doğrudan doğruya izlenerek, kesin olarak doğrulanmalıdır. Uyanıklığımız zihin düzeyi yani bir şeyin bilincinde olmanın düzeyiyle sınırlı olduğu sürece zorunlu olarak saf yarana zekâya soyut bir kavram damgasını vururuz. Bununla birlikte Transcendental Meditation sırasında kişi bir nesneyi giderek daha silik algılayarak düşünce sürecinin daha sakin düzeylerini izler ve doğal olarak bilinçli düşünceyi aşar ve yarana zekânın izlenimi olan saf uyanıklığı kazanır.
Bu durumun yardımıyla meditation yapanlar, derinde sonsuz bir saha olduğu ve nesnelerin tüm bilincinin yerine geçtiğini fark ederler. Kişi bu durumdan artan enerji zekâ ve mutlulukla faaliyete döndüğünde, izlediği sonsuz uyanıklık alanının bu niteliklerin kaynağı olduğunu anlar.
Düşünce sürecinin, Transcendental Meditation’nin etkilerinin ve öteye geçişin doğrudan doğruya izlenimi, saf yarana zekânın ana kanıtını oluşturmaktadır. Bu öteye geçiş olayı mistik bir şey, dolayısıyla bilimsel çözümleme ya da mantıksal tanımlamanın konusu değil midir? Hayır. 4. Bölümde bu yaşantıyle ilgili, eşsiz fizyolojik değişiklikler oluduğu nu gösterdik. Şimdi öteye geçiş yaşannsımn kendisinin de mantıksal olarak açıklanabileceğini göstereceğiz.
Benzer Yazılar
- Budizm ve Hint Felsefeleri
- Evrenin Bütünlüğüne Ulaşmak
- Rüya Mitolojisi
- Gerçek Medyumlar Hakkında
- Astral Seyahat
