Transcendental Meditation uygulaması yoluyla, kozmik bilinç kazanılınca zihin otomatik olarak tüm gücü düzeyinde görev yapmaya başlar ve en üst düzeyde gelişmiş olan duygular yüksek verimde faaliyete geçerler.
İşte bu yüksek düzeyden hareket eden duyguların nesneleri daha derinliğine izlemeleri, onların değerlerini daha çok kavramalarıyla sonuçlanır. Böylece duygusal düzeyde daha büyük bir mutluluk yaşantısı sağlar.
Duyu organlariyle alman nesnelerden daha çok zevk alınır… fakat bunlar zihni kaplamazlar. Böylece aydınlanmış kişi, doğal olarak duyguların nesneleri izlemesini sürdürürken özgür kaldıkları bir durumda bulunur.
Psikologlar birçok yetişkinlerin yaşantısını belirleyen kalıplaşmış, tekdüzeyselleşmiş ilişkileri incelemiş ve tanımlamışlardır. Charles Tert, kişilerin genellikle “…üstünkörü duygusal yaşantıları üzerine… soyut kavrayış biçimlerini oluşturduklarına” dikkati çekmektedir.
Böylece kişiler hergün işlerine giderken geçtikleri yoldaki yerlere dikkat etme yeteneğini yitirir; toplumsal ilişkilerini katılaştırır ve öbürlerini yalnız basmakalıp ön yargılarla ayırdederler. Orstein, dünyayı yalnız katı algısal biçimlerde kavrama yönündeki bu genel eğilimden yakınarak “bilinçligin tekdüze durumları” olarak sınırlayıa yönünü tanımlamaktadır.
Bu durum da gerçeğin izlenimini zayıflatmaktadır.
Erich Fromm, lisanın üç katı olan bir süzgecin, mantıksal ve toplumsal yönden kabul edilen kavramların, nasıl olup da yaşamın zenginlik ve eşsizliğini alıp götürdüğünü tanımlamaktadır. Kendimizi izlenimlere kapatmak olan bu süreç otomatizasyon olarak tanımlanabilir.
Kozmik bilincin özgürlüğünü otomatizasyondan tümden kurtulma olarak anlayabiliriz. Bireyler kozmik bilinçte izlenimlere karşı büyük ölçüde açıklık tazelikhatta masumluk olduğunu belirtirler. Bu şekilde daha önce yüzlerce kez ortaya çıkmışsa bile, her yeni duruma karşı duyarlılık kazanırlar.
Benzer Yazılar
- Budizm ve Hint Felsefeleri
- Evrenin Bütünlüğüne Ulaşmak
- Rüya Mitolojisi
- Gerçek Medyumlar Hakkında
- Astral Seyahat
beni neler bekliyo