İç ezici ikicilik (düalizm) beride, işlerini üstlenmeyen tarot falı öz merkezimle, o işlevi haksız yere yüklenen uydurma çevrel merkezim arasında yer alır.
Günlük yaşamımızdaki eylemlerimizde kendimizi inceleyelim. Değişmeyen, her koşul altmda hep aynı kalan bir kişi olmadığımızı gözlememiz son derece kolaydır. Tam tersine, tarot falı çok zengin uyarlanma özellikleri taşıdığımızı, pek çok değişik yönü yansıtan bir varlık olduğumuzu, kimi zaman şaşırarak görürüz. Evde kuzu gibi yumuşağızdır ama işte genç bir kurt kesiliriz. Kimi zaman sıkılgan, kimi zaman gözüpek oluruz. Kışın ihtiyatlı, yazın rahat davranırız, bir yönümüzle kaygılı, bir yandan da sinirliyizdir vb. Tüm bu tarot falı varoluş biçimlerinin hangisi iyidir?
Bu durumda, gerçekte hangisiyiz biz? “Ah, ben kendimi biliyorum, sıkılgan biriyim! Her zaman öyleydim ve öyle kalacağım!…” İnsanın kendini böylece tamyıvermesi ne büyük marifet! Peki, kendinizi sıkılgan olarak tanımladığınıza göre, (tıpkı başkalarının kendilerini beyaz, san ya da esmer olarak tanımladığı gibi) sıkılganca uyumanız, sıkılganca yemek yemeniz, tuvaletenizi sıkılganca yapmanız gerekiyor demektir! Bu mümkün olamaz, kuşkusuz.
Tüm bunlan (ve daha başka şeyleri) normal bir biçimde yapıyorsunuzdur.
Öyleyse gerçekte siz kimsiniz? Ayrıca, kuşkusuz dikkatinizi çekmiştir ki, düşüncelerimizin mantığı ile yüreğimizin atılımı, duygularımızın durumu ile bedenimizin tepkisi, tarot falı manevi dileklerimizle varoluşun katılığı arasında çoğu zaman uyuşmazlık vardır. Bu değişmez düalite karşısında, ben anlayışlı ya da anlayışsız, baş eğen ya da isyancı, ka bulcü ya da redçi bir tutum alabilirim.
Bu duruma göre, o ben bu kadar önceden kestirilemez ve bu kadar etki altma alınabilir olunca, onu nasıl tasarlayabilirim?
Okyanusun üstünde dalgalara ve rüzgara göre hareket eden küçük bir mantar tıpası mıyız, yoksa dilediğimiz yönde ilerlememize yarayacak bir gemi omurgasına, yelkene ve dümene sahip birileri miyiz? Olumsuz bir belirsizliğin kurbanları mıyız, yoksa olumlu bir uyarlanabilirlikten yararlanan varlıklar mıyız? Kimdir o “ben”? Nedir o “ben”? “Kişi” nedir? Benim bedenim ne ister? Kafam ne düşünür? Yüreğim ne diler?
Benzer Yazılar
- Budizm ve Hint Felsefeleri
- Evrenin Bütünlüğüne Ulaşmak
- Rüya Mitolojisi
- Gerçek Medyumlar Hakkında
- Astral Seyahat
