Çakra daire, tekerlek, yuvarlak ve dönen şey anlamına gelen Sanskritçe bir kelimedir. Daha öce de belirtildiği gibi, semavi beden küçük ve mini Çakralar ve nadilerden oluşan bir ağ yolu ile pranayı emen ve bedene dağıtan bir çok çakraya veya enerji merkezine sahiptir.
Büyük çakralar ana kaynakların diğer bölgelere dağıldığı ana güç istasyonları olarak düşünülebilir. Küçük ve mini çakralar yerelleşmiş bölgelere güç gönderen alt güç istasyonları olarak düşünülebilir.
Örneğin, avucumuzda ve ayak tabanlarımızda pek çok küçük çakra, el ve ayak parmaklarımızda pek çok mini çakra vardır. Diğer küçük çakraların bazıları dirsekte, dizde, koltuk altında, karaciğerde, böbrekte, dalakta vs. bulunur. Prananın içinden aktığı nadiler, elektrik kabloları veya telleri gibi düşünülebilir.
Bedende pek çok çakra vardır, ancak büyük çakralar (yedi tanedir) omurga ekseni boyunca, beş ana sinir pleksusunun bulunduğu bölgede bir enerji devresi oluşturur. Bu çakralar, enerjiyi yüksek seviyelerden alıp bütün bedene ileten aracı görevi görürler.
Ana çakraların bulunduğu bölgelerde, üç büyük nadi; İda, Pingola ve Sushumna, bir araya gelerek bu yoğunlaşmış enerji merkezlerini oluştururlar.
Çakraların daha az anlaşılan bir başka önemli işlevi vardır; bu enerji merkezleri, izlenimleri fiziksel beden ile astral beden arasında taşıyarak bu ikisi arasında bir aracı veya köprü görevi görürler.
Başka bir deyişle, bu merkezler insanın bu iki parçası arasındaki bağlantı noktalarıdır. Bunu anladıktan sonra, beden ve aklın birbirini nasıl etkilediğini kolayca anlayabiliriz. Olan şu ki; bütün zihinsel reaksiyonlar veya dürtüler veya hisler öncelikle astral bedende titreşimler oluştururlar.
Bu titreşimler semavi beden veya enerji bedeni ile fiziksel bedene iletilir. Zihinsel durumlar bu şekilde fiziksel bedeni etkiler. Aynı şekilde, fiziksel bedende oluşan herhangi bir rahatsızlık semavi beden yolu ile astral bedene iletilir ve böylece aklı etkiler.
Çakralar veya tekerlekler sürekli olarak döngü içindedirler. Ancak, gelişmemiş olan insanda nispeten daha yavaş hareket ederler. Daha gelişmiş bir insanda, canlı bir ışıkla parlayan ve çakan minyatür bir güneşi andırırlar ve bu şekilde içlerinden çok büyük miktarda enerji geçer.
Yeni doğan bir bebekte beş yeni kuruşluk bozuk paraya benzeyen küçük daireler, çok az hareket eden ve sönük küçük hard diskler gibidirler.
Çakraların boyutları, çapı 5 cm olandan (azgelişmiş insanda) 15 cm olanlara (gelişmiş insanda) kadar çeşitlilik gösterir. Derinin dışına 0,5 cm olarak yansırlar.
Gaipten gelen bir bakışla, semavi bedenin üzerinde çay tabağına benzeyen çökeltiler olarak görünürler. Küçük ve mini çakraların çapları daha küçüktür (küçük çakralarda 2,55 cm, mini çakralarda 2,5 cm’den daha küçük). Böylece, çakraların yalnızca bedenin içinde olamadığı anlaşılabilir.
Fiziksel bedenle iç içe geçerler ve onun dışına çıkarlar. Nadiler çakralardan tekerlek parmakları gibi yayılırlar.
Büyük çakralar yedi tanedir. Yakın oldukları bazı büyük endokrin bezleri ve sinir pleksusları ile ilgilidirler.
Çakraların fiziksel karşılıklarının insan bedenin sağlığına büyük etkileri olduğu ve çakraları etkiledikleri ve ilgili çakraların işlev görememelerinden kolayca etkilendikleri de söylenebilir.
Benzer Yazılar
- Budizm ve Hint Felsefeleri
- Evrenin Bütünlüğüne Ulaşmak
- Rüya Mitolojisi
- Gerçek Medyumlar Hakkında
- Astral Seyahat