İki hafta önce bir anne beni ziyarete geldi ve akıl danıştı. İlkokula giden bir kızı varmış, erkek öğretmeni çocuğa aşırı ilgi gösteriyor, onu kucağına alıyor, öpüp okşuyormuş. Anneye öğretmenle görüşmesini, bundan memnun olmadığını, bir daha tekrar ederse okul idaresine şikâyette bulunacağını münasip bir dille anlatmasını söyledim. Anne tavsiyelerime uyarak öğretmenle görüştü. Öğretmen, kötü bir niyeti olmadığını, onu bir baba şefkatiyle sevdiğini anlatmaya çalışmış. Özür dilemiş ve bir daha tekrar etmeyeceğine söz vermiş. Öğretmen belki tacizci biri değildir, ama biz dikkatli olmak zorundayız.
Çok şükür ki eli öpülesi, çocuklarımıza karşı bizden daha şefkatli olan, saygıdeğer öğretmenlerimiz arasında bu tipler çok azdır. Çocuk tacizcileri aslında korkak insanlardır. Takip altında olduklarını hissettikleri zaman korkar, eyleme girişmezler. Genellikle avlarını ailede yeterli cinsiyet eğitim almamış, uysal ve sessiz çocuklar arasından seçerler. Onları şeker, çikolata ve oyuncakla yanlarına çeker, tacizde bulunurlar. Çocuklarımıza yabancılara karşı dikkatli olmalarını, tanımadığı ve hatta biz yanlarında yokken tanıdığı kimselerden bile hediye almamalarını anlatmamız gerekir. Cinsel tacizi açıkça anlatarak kafalarını karıştırmamıza gerek yoktur. Uyanık çocuklar, sevgi okşamalarıyla cinsel okşamaları birbirinden ayırabilir, iyi eğitim almış köpekler bile yabancının elinden yiyecek almazlar.
Oğlunuz artık isteyerek ve severek okula gidiyormuş. Buna hiç şaşırmadım. İlk günlerde gösterdiği isteksizliği fazla ciddiye almamakla iyi ettiniz. Bu isteksizliği, okul korkusundan değil, evde kalan kız kardeşine duyduğu kıskançlıktan kaynaklanıyordu. Evde kalabilmek için yalandan hasta oldu, baş ve karın ağrılarını bahane etti. Yatağını tekrar ıslatması canınızı sıktı, ama belli etmediniz. Onunla yetişkin biri gibi konuştunuz, hep çocuk olarakalamayacağını, artık okula giden koca bir öğrenci olduğunu anlattınız.
Çocuklar yeni şeyler öğrenme arzusu ile doludur. Öğretmen bu arzuyu her zaman taze tutmak için derslerini ilgi çekici hâle getirmelidir. Çocuklarda başarısızlık korkusu yoktur. Onlara başarısızlık korkusunu anne babalar ve pedagoji bilmeyen öğretmenler aşılıyorlar. Çocukluğumda en küçük gramer hatasını büyük günah gibi gören bir öğretmeni korku duyarak hatırlıyorum. Bizi azarlar, cezalandırır, sayfalar dolusu ev ödevi verirdi. Dersleri çok sıkıcı geçerdi. Onun dersinde teneffüs zihnin çalmasını dört gözle beklerdik. Bugün o öğretmenin zorla ezberletmeye çalıştığı okuma parçalarından hiçbirini hatırlamıyorum. Ben, her türlü ev ödevine prensip olarak karşıyım. Ödevlerle evi okul haline getirmeye çalışmanın hiçbir faydası yoktur. Okul okulluğunu, ev evliğini yapmalıdır. Okul, yeni şeyler öğretmek içindir. Çocuğun evdeki zamanını çocuğa aittir. Onu oyundan, arkadaştan ve aileden koparmaya hakkımız yoktur.
Hepimiz şu veya bu vesileyle okul yıllarını hayal ettiğimizde kaç öğretmenin ismini hatırlar, özlem içinde “ne iyi adamdı” deriz? Ben kendi adıma, liseyi bitireli kırk sene oluyor, ismini hatırladığım öğretmen sayısı üçü geçmez. Onlardan birinin Peter Passler idi. Tarih öğretmenimizdi.
Tarihi masal gibi anlatırdı, sınıftan çıt çıkmazdı. Onu ne kadar severdik. Bir Almanca hocamız vardı ki, karneye zayıf vermeyi ve çocukları aileleriyle birlikte mutsuz etmeyi marifet sayardı. Sınav kâğıtlarını noter senedi gibi inceler, küçük bir yanlışta bütün cevabın üzerine bir kırmızı çizgi çekerdi. “Beş bu kitabı yazanın hakkı, dört öğretmenin hakkı, üç en iyi öğrencinin hakkı…” der, bize bir ve ikiler kalırdı.
Anne babalarla iş birliği yapan, veli toplantıları düzenleyerek öğrenci problemlerini tartışan, toplantıya gelmeyen velileri evlerinde ziyaret eden öğretmenler olduğunu duydukça gelecek adına seviniyorum. Her yerde yeni eğitim arayışları var. Okullar, eski eğitim yanlışlarından kurtulmaya çalışıyor. Öğretmenleri modern pedagoji bilgileriyle yetiştiren yeni eğitim fakülteleri açılıyor. Okul ve aile eğitiminin gayesi yüksek diplomalı, çok para kazanan, cüzdanı şişkin, mevki ve makam sahibi insanlar yetiştirmek değildir. Doğruluktan ayrılmayan, faziletli, onurlu, hayattan zevk alan, mutlu insan yetiştirmektir.
Benzer Yazılar
- 22-23-24 Ağustos Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri
- 25-26-27 Ağustos Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri
- Ekim Başı Doğanların Burcu Ve Özellikleri
- Eylül Ayında Doğanların Burcu Ve Özellikleri
- Ekim Ayında Doğanların Burcu Ve Özellikleri