TAROT FALI İLE DORUK YAŞANTISI VE ÖTEYE GEÇİŞ

Psikolojinin insan gücünü ortaya en olumlu yüceltmesi, Maslow’un tarot falı eserlerinde çıkmıştır. Maslow’un “Oluş’un Psikolojisi” yaratıcı zekânın psikolojisini kesin olarak tanımlamada kuramsal bir atlama taşı durumundadır. Maslow’un kuramı Freud’ün zevk ilkesini gerginliği azaltıcı olarak formülleştirmesinin insanı harekete getirici nedenleri açıklamakta yetersiz olduğu eleştirisinden doğdu.

Zevk ilkesi çocukların gelişmesini ve yaratıcı kişilerin faaliyetlerini göz önünde bulundurmaktadır. Freud’ün kuramı doyumlulu ğun dinlenme ve tarot falı için itici nedenlerin azalmasına götürdüğünü belirtirken, Maslow tarafından belirtilen son araştırmalar “sağlıklı, tümnitelikleri yerinde kişilerde, doyumluluğun daha fazla itici gücü beslediğini, gelişme isteğinin doyumlulukla körlendiğini değil bilendiğini” göstermektedir.

Maslow, bu gözlemlerden ötürü şöyle bir açıklama yaptı: “Giderek artan sayıda psikolog, gelişme ya da kendini mükemmelleştirme, denge kavramlarını tamamlamaya, gerginliği azaltma ve öbür koruyucu uyanlara varsayımlar göstermek eğilimine zorlandıklarını görmektedir.

Gerginliği azaltma kuramı, bir isteğin neden ötekini izlemesi gerektiği sorununu karanlıkta bırakmaktadır. Fakat tarot falı kuramı bunu oluşturan ilkeyi, şöyle tanımlamaktadır: “Daha aşağı gereksinmeler yeterli olarak doyurularak yerine getirilirken, yeni ve daha yüksek gereksinmeler eğilimi.” Maslow, tarot falı,güzellik, gerçek ve aşk gereksinmesinin yiyecek, barınma ve giyinme gibi yaşamını koruyabilme gereksinmeleri gibi kişilerin yapısında biyolojik olarak yer aldığı görüşünü savundu. O, temel yaşamsal gereksinmeler karşılandıktan sonra, birçok daha yüksek gereksinmelerin zorunlu olarak ortaya çıktığı konusunda direndi. Gereksinmelerin ilerleyen bir biçimde ortaya çıkışı, Maslow’un kendini gerçekleştirme kuramının temelini oluşturmaktadır. Maslow, bu kendini gerçekleştirme amacım oluş’un tam bir açıklaması olarak tanımladı:

“İnsan kendi yapısında tam bir oluş’a doğru, insanlığının daha mükemmel gerçekleşmesine doğru bir itim görmektedir. Bu bir meşe palamudunun ağaca doğru baskı yapmasıyla ayni doğal bilimsel anlamdadır.” Maslow, büyüme sürecinin bir kişi olma süreci olduğunu açıkladı. Fakat bir kişi tarot falı oluşu, daha farklı bir şeydir. Bir şey olma uğraşısı demektir. Fakat oluş olgunluğu tanımlar. Oluş’un en mükemmel açıklaması basit olarak uğraşıdan kurtulma durumudur. Maslow, Oluş’un yapısının “doruk yaşantısı” diye adlandırdığı bir durumda doğrudan doğruya fark edilebileceğini belirtti. Genel olarak kendiliğinden ortaya çıkan “doruk izlenimi” şöyle bir şeydir:

“.. .Bu öyle bir olay ya da birdenbire bir artıştır ki kişinin güçleri özellikle etkili ve son derecede zevk verici bir biçimde bir araya gelir. Bu durumda kişi daha çok bütünleşmiş, çelişkileri azaltmıştır, yaşantılara daha çok açıktır; kişisel özellikleri daha çok belirgin dir; kendini daha mükemmel ve rahat açıklayabilmektedir. Ya da tüm görevlerini yerine getirmektedir; daha yaratıcıdır, mizah gücü artmıştır; benliğinin daha çok ötesine çıkmıştır; basit gereksinmelerden daha çok bağımsızdır. Bu olaylarda daha çok kendisi olur, güçlerini daha mükemmel gerçekleştirir, kendine daha çok yakındır. ”

Maslow, tarot falı doruk yaşantısını çok ayrıntılı olarak inceledi. Sanatçılara, öğrencilere, sosyal bilimcilere, yöneticilere, politikacılara ve işçilere öz benliklerini en iyi açıklayan duygulara ait yaşantılarından söz etmelerini rica etti. Onların belirttikleri doruk izlenimleri arasında önemli benzerlikler vardı. Sakin bir iç merkezin farkına vanş ve kendini doğrulayan bir olgunlaşma duygusu. Maslow, doruk izlenimlerinin özünde bizim saf uyanıklılık dediğimiz bir şeyi tanımladı.

Maslow, bu yaşantının tüm sağlıklı kendini kavramış kişileri tanımlayan, başlıca belirgin özellik olduğunu ileri sürdü. Düzenli doruk yaşantıları olan kişiler, insanların en yüksek amaçlarını sergilerler. Bunlar arasında yaratıcılık, gerçek sevgisi, duyarlılık, kendine yeterlilik ve başkalarına ait kişisel değerleri takdir etme vardır.

Doruk yaşantılarının tedavi edici etkileri de vardır. Bu gibi yaşantıları geçirmiş olanlar tüm görevleri yerine getirmektedirler daha az huzursuz ve kendi duygularıyla daha bağlantılıdırlar. Bu gibi değişiklikler kalıadır.

Maslow’un doruk yaşantısı öyküleriyle meditation yapanların kişisel bildirimlerini karşılaştırırsak, aradaki benzerliğe şaşınnz. Meditation’un, kişileri hem frekans hem kavrayış yönünden doruk yaşantılarım büyük ölçüde kolaylaştırdığını varsayabiliriz. Meditati on’un, kişiliği yüceltici etkileri üzerinde yapılan en son araştırmalar sürekli olarak Maslow tarafından kendini gerçekleştirme göstergeleri olarak tanımlanan gelişme özelliklerini göstermektedir.

Maslow, doruk yaşantılarında ortaya çıkan algılamaya “Oluşu tanıma” adım taktı. Bu anlarda uyanıklılık, saflığa, sonsuzluğa bir nesne ya da benliğin algılanmasına gereksinmeyen bir durumdadır. Meditation sırasındaki öteye geçiş izlenimi bir doruk yaşantısı mıdır? Maslow, daha sonraki çalışmalarında Oluş’u tanımayı iki farklı türe ayırdı. En yaygın doruk yaşantısı, bir orgazmın heyecan verici duygulandırıcı, ayırt edilmez bir anıdır. Bu 3 ve 5. lerde tanımladığımız Shelly’in heyecan verici zevk diye adlandırdığı yoğun bir duygu biçimidir.
Bu yaşantıya karşıt olarak Maslow, bir “yayla yaşantısı” olarak nitelendirdi. Bu da sakin ve düşünce dolu bir Oluş’u tanımadır ki, Shelly’nin sakin zevkler olarak adlandırdıklarına benzerler. Yayla yaşantısı denemesinin nedeni, uzun süre kalabilmesindendir:

Acı verici bir duygusallık, değişken tarot falı sarsıcı olmaktan çok çok üstün, saygı verici, sarsıcı, birleştirici sakin ve rahat B değerleri… O doruk yaşantılarından çok daha iradeye bağlıdır. Bu birleştirici yolu anlamayı herhangi birisi aşağı yukan istediği zaman öğrenebilir. O zaman bir tanık olma, bir değerlendirme olur. Buna, sakin, ayına bir mutluluk diyebiliriz. Bununla birlikte bunda bir rastlantı lık ve amaçsızca gezinti niteliği vardır… Daha az yoğun yayla yaşantılar genellikle saf sevinç ve mutluluk olarak izlenir. Diyelim ki, bir anne saatlerce sakin sakin oturup bebeğinin oynayışını, çevresine şaşmasını, garipsemesini, pek inançlı olmamasını gözlüyor.

Doruk ve yayla yaşantılan arasındaki fark, Transcendental Meditation’yi doruk yaşantılarından ayırmamızda bir temel olarak yardımcı olacaktır.

Tarot falı sundu…

Benzer Yazılar

• Budizm ve Hint Felsefeleri
• Evrenin Bütünlüğüne Ulaşmak
• Rüya Mitolojisi
• Gerçek Medyumlar Hakkında
• Astral Seyahat