Detaya girmeden, yıldızlar arası gaz bulutlarının çöküşüne yardım etmede önemli bir rol oynayan karbon, yıldız oluşumu sürecinde anahtar bileşendir. Bu demektir ki, karbon oluşturmayı zorlaştıracak doğa sabitlerindeki herhangi bir değişim …
Ama kaotik şişme ve ebedi şişme gibi fikirlerdeki esas konu, baloncuğumuzun yani kozmik ufkun sınırlarının ötesinde çok daha büyük bir uzayzaman bölgesi olduğudur. Yaptığımız herhangi bir şeyin baloncuğumuz dışında bir …
Büyük metaevren esasen zamansız olsa bile şişme ve üssel genişleyen de Sitter uzayı bağlamında, termodinamik zaman oku baloncuk Evrenimizin varlığıyla ilgilidir. Evrenleri yaratan dalgalanmalar yine de dengeden uzak dalgalanmalardır ve …
Einstein’nın desteğine rağmen esas Kaluza Klein teorisi iki sebep yüzünde rağbet görmedi. Birincisi, fizikçilerin birbirle riyle elektromanyetizmadakinden çok daha karmaşık etkileşen daha fazla parçacık ve doğa kuvveti bulmalarıydı, dolayısıyla bu …
Fizik yasaları tarafından sağlanan tek bir istikrarsız boşluk durumu olduğu sürece, sınırlı bir uzay hacmine sahip olsanız bile sonsuz bir Çoklu Evren takip edecektir. “Metaevrenin sonsuzca büyük olabileceği ve bizim …
” 1779’da filozof David Hume, Tanrı’nın ilk seferde başarılı olamamış olabileceğini ve bir diğeri ardına başka bir evrenin “bu sistem yola koyulmadan önce sonsuzluğun herhangi bir yerinde yüzüne gözüne bulaştınldığını” …
Her Şeyin Teorisi’ne yaklaşmak için, genel görelilik teorisinden başlayıp aynı sonuca varan (umut verici bir şekilde) ikinci bir yol vardır; buna kuantum kütleçekim ilmeği denir. Bunun hakkında burada daha fazla …
Einstein 20. yüzyılın ikinci on yılında genel görelilik teorisiyle ortaya çıktığında fizikçilerin bildiği doğa kuvvetleri sadece kütleçekim ve elektromanyetizmaydı. Genel görelilik öyle bir başarıydı ki, Einstein’m kütleçekim için kullandığı yaklaşımı …
Bu başlıca Niels Bohr tarafından geliştirilen, kuantum seviyesinde bir seçim olduğunda bir yolun seçilip diğer tüm o lasılıklarm “dalga fonksiyonunun çökmesinde” kaybolduğunu söyleyen kuantum fiziğinin Kopenhag yorumuna benzerdir. Ama Susskind’in …
Bu tam olarak Kozmik Manzara hikâyesinin sonu değildir (şimdilik). Sicim manzarasını dolduran farklı türde evrenlerin sayısı o kadar devasadır ki, aralarındaki fark her zaman çok büyük değildir. Manzarada örneğin yasaların …