Yıldız Yapıcısı

Yıldız Yapıcısı

Tüm Düşünülebilir Rastlantılar” 1779’da filozof David Hume, Tanrı’nın ilk seferde başarılı olamamış olabileceğini ve bir diğeri ardına başka bir evrenin “bu sistem yola koyulmadan önce sonsuzluğun herhangi bir yerinde yüzüne gözüne bulaştınldığını” önererek biraz daha masum bir suç işlemiştir; “birçok emek boşa gitmiş, birçok boşa çıkan deneme yapılmıştır ve yavaş, ama devamlı bir geliştirme, dünya yaratma sanatının sonsuz çağları boyunca tamamlanmıştır.” Hume’un fikrini onaylayan Harrison sorar; neden bu süreç bizim Evrenimizde dursun? Sürecin bir parçası olarak Tanrı’yı çağırıp çağırmasanız bile neden bizim yaşadığımızdan belki de daha uygun, çok daha mükemmel evrenler yaratmak için süreç devam etmesin?

Olaf Stapledon böyle bir süreci Star Maker isimli, ilk olarak 1937’de yayımlanan erken bilim kurgulanndan birinde tanımlamıştır. Düş kuran karakteri Yıldız Yapıcısı’m iş başında izler:

Yorgun ve bitkin dikkatim, gittikçe artan bir şekilde, rüyama göre Yıldız Yaratıcısı’nın tasarladığı zarif yaradılışları takip etmeye boş yere zorlanıyor. Onun coşkun hayal gücünden çıkmış, her biri ayırt edilebilen bir ruha sahip kozmos arkası kozmos sonsuzca çeşitlendirilmiş, her birindeki en üst beceriklilik sonuncusundan daha çok canlanmıştır; ama her biri bana daha az ayırt edilebilir geliyor…

Son kozmosun yapısı hakkında bir şey yakalayabilmek için zayıf zekâmı zorladım. Hayranlık ve tepkiyle karışmış bir ruh haliyle, kesik kesik dünyanın, vücudun, ruhun, en çeşitlilerin topluluğunun ve tamamen kendini tanımaya ve ortak anlayışa canlanan bireylerin son inceliklerini, bir an için gördüm.

Yıldız Yapıcısı’m evrenlerinden birinde:
Ne zaman bir yaratık birkaç olası yolla karşılaşsa, bu yolla birçok farklı geçici boyut ve farklı kozmos tarihleri yaratarak hepsini alıyordu. Kozmosun her evrimsel dizisinde birçok yaratık olduğu ve her biri sürekli birçok olası yolla karşılaştığı için, tüm yolların kombinasyonu sayılandırılamazdı, kozmostaki her geçici dizinin her anından pul pul dökülen sonsuz sayıda farklı evrenlerdi.

İşte Hugh Everett’in versiyonundan yirmi yıl önce, herkesin kabul edeceği gibi herhangi bir bilimsel desteği olmadan birçok dünya fikri! Dolayısıyla; bir Yıldız Yapıcısı mı vardı? Bir tasarımcı evreninde mi yaşıyoruz?

Benzer Yazılar

Leave a Reply