Şimdi sıra Hz. İsa’nm tekrar yeryüzüne gelişinin (Parousia) İslami kaynaklardaki durumuna bakalım. Belki bu gelişin İslam Dini’n de olup olmadığı çok önemli olmayabilir. Çünkü Kıyamet Savaşı iddialarının aslı Hıristiyanlık kökenlidir. Hz. Muhammed’ ten nakledilen gelişle ilgili sözleri öyle dünyayı tehdit edecek boyutta değil. Bu çalışmada önce Kuran’da Hz. İsa’nm tekrar geri gelip gelmeyeceğini araştıracağız. Kuran’da Hz. İsa’mn ölümü açıkça görülmektedir. Ama tekrar yeryüzüne döneceğinden bahseden net bir ayet bulunmamaktadır. Tekrar geri gelişiyle ilgili olanlarda Tarot falı gibi zorlama yorumlar yapıldığım göreceğiz. Önce ölümünün nasıl anlatıldığı üzerinde duracağız ve yanlış yorumlanan ayetleri gözden geçireceğiz. Kur’an’daki iki ayette açıkça Hz. İsa’nm vefat ettiği bildirilir:
“Ben onlara bana emrettiklerinin dışında hiç bir şeyi söylemedim. (O da şuydu:) ‘Benimde Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah’a kulluk edin.’ Onların içinde kaldığım sürece, ben onların üzerinde bir şahidim. Benim (dünya) hayatıma son verdiğinde (teveffa), üzerlerindeki gözetleyici Sen’din. Sen her şeyin üzerine şahid olansın.” (Maide Suresi 117)
ALLAH İsa’ya şöyle demişti:
“Senin dünyadaki hayatına son vereceğim ve kendime yükselteceğim. Seni inkar edenlerden kurtaracağım ve sana uyanları Diriliş Gününe kadar inkar edenlerin üzerinde tutacağım. Sonra dönüşünüz banadır ve anlaşmazlığa düştüğünüz konularda aranızda ben hüküm vereceğim.” (Ali İmran Suresi 55)
Bu ayetlerde Hz. İsa’nm vefat (Arapçası teveffa) ettiği açıkça vurgulanmaktadır. “Teveffa” kelimesi “canın alınması” anlamına gelir. Kuran’da bu kelime 25 yerde geçer. Bu ayetlerin hepsinde teveffa kelimesinin anlamı “canın alınması”dır. Şimdi biraz bu kelimenin üzerinde durmamız gerekecek. Çünkü bazı kimseler buradaki teveffa kelimesine, “uyku şeklinde alman can” anlamını vererek, Hz. İsa’nm tekrar canlanıp, geri geleceği anlamı vermek için nasıl zorlama yorum yaptıklarını görelim. Kuran’da 25 ayetin dışmda, teveffa kelimesinin geçtiği iki ayet daha vardır. Bunlarda da yine teveffa kelimesi carım alınması anlamında kullanılır. Ama bunlarda bir farklılık vardır ve ayetlerde de bu durum belirtilir. Uyku ile ilgili ayetler şöyledir:
“Allah ölüm anında nefsi (bilinci) alır; ölmeyenleri de uyku anında. Hakkında ölüm karan verdiklerini tutar ve diğerlerini de belli bir süreye kadar salıp gönderir. Düşünen bir topluluk için bunda dersler ve işaretler vardır”. (Zümer Suresi 42)
31″O’dur, geceleyin sizi öldüren, gündüzün ne işlediğinizi bilen, belli yaşam süresi dolsun diye gündüzleyin sizi dirilten… Sonra dönüşünüz O’nadır ve yaptıklannızı size haber verecektir.” (En’am Suresi 60)
Bu ayetlerde de ölüm için kullanılan fiil teveffadır. İnsanların uykusunda da canlarının alındığı bildirilir. Ayette uykudaki ölümün istisnası belirtilmiş ve eceli gelmediyse carım daha sonra geri verildiği açıklanmıştır. Buradaki istisna durumuna dayanarak tüm teveffa kelimelerinin uyku can almak olduğunu iddia etmek son derece yanlıştır. Çünkü diğer teveffa geçen ayetlerde uyku durumunda olduğu gibi carım geri verildiğinden kesinlikle söz edilmez. Hz. İsa ile ilgili ayetlere tekrar bakılırsa, onun canının alındığı bildirilmekte ve daha sonra geri verileceği yönünde hiçbir ifade bulunmamaktadır. Gelelim “katele” kelimesine. Bu kelime Kuran’da “birini öldürmek” yani “katletmek” manasmdadır. Katil olmak işte bu fiilden türemiştir. Bu fiil kökünden türeyen kelimeler, kuranda insanların peygamberleri öldürmeleri “katletmeleri” anlatılırken kullanılır (Bakara618791/ Mümin26/Ali İmran21 183 / Maide-27-28 vb):
“… Onların bu sözlerini ve peygamberleri haksız yere öldürmelerini (katlehüm) yazacağız.” (Ali İmran 181)
Benzer Yazılar
- Hiperborc görüşü
- Yüce Merih Tanrısı
- Tarih öncesi çağlarda Sibirya’da yaşayan mağara adamları silah kullanır mıydı?
- Olağanüstü, garip, esrarengiz olaylar
- Sümer uygarlığı