Çocukları baskı ve şiddet kullanarak, en küçük olumsuz davranışını cezalandırarak terbiye etmeye çalışmak onları ikiyüzlü, stresli, hayali varlıklardan ve ölümden korkan, özgüvenleri düşük bireyler yapmaktan başka bir işe yaramaz. Oğlunuz, kediden korktuğunu söylemiş, “anne şuna bak, beni tırmalayacak gibi bakıyor” demiş. Ben bunun gerçek bir korku olduğunu sanmıyorum. Dikkat çekmek için yapmış olmalı. Çünkü çocuklar hayvanlardan korkmayı anne ve babalarından öğrenirler. Hâlbuki siz ve kocanız hayvanları ve tabiatı seven insanlarsınız. Çoğu zaman çocuk korkularının geri planında başka sebepler vardır. Eğer bu sebebi bulursak, korkuyu tedavi etmek çok kolaylaşır.
Çok iyi anlaştıklarını zannettiğiniz iki çocuklu bir çiftin boşanma kararı aldığını duymuş, çok üzülmüşsünüz. Bazı görüntüler yanıltıcı olabiliyor. Ah, sevgili kardeşim, bazı evlilikler ne kadar mutlu başlar! İlk aylarda her şey yolunda, dünya tozpembe görünür. Çocuk vasıtasıyla bu beraberlik daha iyi yürüyecek zannedilir. Birbirini tanımadan, anne baba olmanın sorumluluğunu bilmeden yapılan evlilikler maalesef uzun ömürlü olamıyor. Eğer ço-
cuk da varsa, boşanma zor bir karar haline gelir. Birbirini sevmeyen iki insan, evliliği çocuk veya çocukların hatırına zoraki yürütmeye çalışırlar. Ancak, çocuklar hassas yaratılışta oldukları için, ailedeki mutsuzluğu hisseder.
Geçinmeyi beceremeyen mutsuz çiftler, genellikle, tartışmalarını ve kavgalarını çocuklardan gizleyemezler. Karşı tarafı haksız göstermek için, çocuklara taviz vererek kendi yanlarına çekmeye çalışan anne babalar vardır. Çocuklar bir tarafı tutmak zorunda bırakılır ve böylece ikiyüzlülüğü öğrenirler.
Boşanmayı kurtuluş zanneden mutsuz çiftler az değildir. Küçük çocuklar genellikle mahkeme kararıyla anneye verilir. Çocuk baba sevgisinden mahrum büyümek zorunda kalır. Toplumumuz, boşanan çiftlere iyi gözle bakmaz, onlar hakkında dedikodu yapmaktan hoşlanır. Bu hastalık çocuklara da bulaşır. Sokakta, okulda ve oyun sırasında çocuğun babasızlığı veya annesizliği yüzüne vurulur.
Başkasının eksikliği veya sakatlığı ile alay etmek çok kötü bir huydur. Çocuklarımıza başkalarının zaafı ile alay etmemeyi ve onlara şefkat göstermeyi öğretmeliyiz. İyi aile terbiyesi almamış çocuklar, sokakta ve okulda fiziksel sakatlığı olan, gözlüklü, kambur, topal ve cüce çocuklarla alay ederler. Öksüz, yetim, anne ve babası boşanmış çocuklar da toplumdan bekledikleri ilgiyi ve sevgiyi bulamaz, hep boyunları bükük gezerler.
Benzer Yazılar
- 19-20-21 Mayıs Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri
- İKİZLER BURCU (GEMİNİ)
- İkizler burcu ve hobileri
- İkizler burcu taşları
- İkizler: “Meraklı âşık”