R. Kammann, kınanan çalışmaları bizzat doğrular ve “sorunu çözebilmek için gösterilen kişisel çabalar, CSİCOP tarafından verilen düşmanca karşılıklara yol açmaktadır” diye belirtir.39
Fransa komitesi ise, 1982’de Science et Vie’de40 sözkonusu çalışmaların Gauquelin’in onayını alan bir yöntemle tekrarlanmalarına ilişkin bir proje sunar. Sonuçlar henüz yayınlanmamıştır. Science et Vie’ye yazdığı bir yazıda Gauquelin, araştırmaların yavaşlığından yakınır ve 3 yıldır hiçbir bügi almadığı bu komitenin hala varolup olmadığını sorar. Bu gecikme kuşkusuz üzüntü vericidir. Fransa komitesi üyelerinin Schatzman’ın 1985’te “sürüyor” diye sözettiği iyi bir tekrarlanmanın sonuçlarını vereceklerini ummak gerekir.
Sorunu konumında [48] geniş olarak inceleyen Pr. Ey senck, şu sonuca varır: “Gauquelin’lerin çalışmalarında, ne türden olursa olsun, gerçekten kötü olan hiçbirşey bulamadım.” Buluşların önemini kabul eder ve 1988’te “tekrarlamalar olumlu çıkarlarsa, Gauquelin, evren anlayışımızı değiştiren büyük bilimadamlan arasmda yer almalıdır” der.
Demek ki bu konuda çok farklı düşünenler vardır. Bu nedenle, olgunun incelenmesinde yeni bir ülkenin yeral mış olması özellikle sevinç vericidir.
İki Alman öğretim üyesi P. S. Ertel ve A. Müller, Gau quelinler’in ilki Mars etkisi üstünde duran, İkincisi bir başka alanın Satürn ve Mars gezegeni taşıyan doktorları inceleyen deneylerini tekrarlama işini üstlenmişlerdir.
S. Ertel (Göttingen Üniversitesi) ünlülerle birlikte tanınmayan sporcu popülasyonlarım inceler. Mars etkisini, sporcunun adının başmda geçiş sayısına bağlı olan popülerliğiyle arttığını gösterir: Bir sporcunun adı daha çok geçiyorsa yani ünlüyse Mars, doğumda daha sık olarak doğmakta ve yücelmektedir.
A. Müller (Saarland Üniversitesi) de Mars’m ağır basan eğilimine ilişkin olarak Gauquelin’in araştırmalarını Alman tıp doktorları üstünde doğrular, ancak Satürn yalnızca bir grup Fransız doktor için baskın görünmektedir.
Gauquelinler’in çalışmaları için son olarak, bu yazarların astrolojinin daha geleneksel kavramlarını aynı yöntemlerle test ettiklerini ve olumsuz sonuçlara vardıklarım belirtmemiz gerekir. Astrologlar gezegenlerin doğuş ve yücelimlerinin, kişilik ve meslek için belirleyici olmayan 12 ve 9. astrolojik evlerde yeraldığma daha önceden dikkat çekmişledi. Demek ki Gauquelin’lerin çalışmalarının astrolojideki yorumu sorunu tümüyle sürmektedir. Mme Gauquelin eşinden ayrı olarak kendi çalışmalarını sürdürmektedir: Yeni dergisinde Ptolameios tarafından yapılan ev sayılamasında bir yanlış olduğuna ilişkin bir hipotez ortaya atmıştır.
Zodyak burçlarıyla ilgili olarak ise, astrolojik karakter özellikleri yönteminin astrolojik burçlar yöntemiyle karşılaştırıldığında yalnızca olumsuz sonuçlar verdiğini ve “Zodyak burçlarının etkisi binlerce kişinin davranışlarının nesnel olarak incelenmesiyle doğrulanmamıştır” sonucuna götürdüğünü söyleyebiliriz. Gauquelin böylece astrolojiye şiddetle karşı çıkar: “Kökeni astrolojik gibi gözüken bir malzemeden yola çıkarak olumlu sonuçlara
varmış olmamıza karşın, bu sonuçlar, ne denli şaşırtıcı olurlarsa olsunlar, astrolojik değil bilimsel kavramlarla açıklanmalıdır.”
Herşeye karşm, Gauquelinler’e göre çeşitli gezegenlere bağlanan karakter özelliklerinin, geleneksel astrolojik gezegen tipoloj isiyle şaşırtıcı biçimde benzeştiğini yadsıyamayız. Oysa meslekten astrologlar, “Fransız astroistatistik ekolünün önemli etki”sini yok sayarlar.
Benzer Yazılar
- 22-23-24 Ağustos Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri
- 25-26-27 Ağustos Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri
- Ekim Başı Doğanların Burcu Ve Özellikleri
- Eylül Ayında Doğanların Burcu Ve Özellikleri
- Ekim Ayında Doğanların Burcu Ve Özellikleri