AY KOÇ’TA İNCELİYOR

Öfkelerden Arınma Meditasyonu Koç’un doğal yöneticisi Mars’tır. Mitolojide ve Astrolojik kaynaklarda; Savaş Tanrısı olarak geçer. Ay Koç’tayken diğer dönemlere nazaran daha çabuk sinirlenebilir, öfke nöbetlerine daha yatkın olabiliriz. Ay azalan/incelen döneme girdi. Arınma, şifalanma, vedalaşma vakti başladı. Annemizin karnına düştüğümüz andan itibaren, bilincimiz, üstbilincimiz ve bilinçaltımız sürekli kayıt halinde. Olumlu olumsuz tüm enerjilerden etkileniyoruz. Egomuzun çok çıplak olduğu çocukluk dönemiyle bu etkileşim hızla sürüyor ve yan çıplak olduğu ergenlikle devam ediyor. Üzülüp, kırılıp, bir şeyler bizim (egomuzun) istediği gibi biçimlenmediği zamanlarda sinirlenip öfkeleniriz. Zaten biz, etiketler, toplumsaldini baskılar, ebeveynlerimizin farkında olarak ya da olmayarak yaptıkları ve yapmadıklarıyla biçimlendik. Bu biçimlenme yaşanırken, üzüldük, sinirlendik, kırıldık ama birtakım öfkelerimizi dışa vurmamız engellendi, cezalandırıldı, yasaklandı, baskılandı. Haydi şimdi, Ay incelirken, bu öfkelerimizden armalım. Merhametli, şefkadi, verici, anaç, duygusal Ay, Astrolojinin —benim bebek dediğim ilk burcu Koç’a geçip,
incelme dönemine geçti. Evrendeki birçok olasılık bizim kendi öfkemizle çalışıp, vedalaşmamız için en güzel konumunda. Ateş elementi grubunun ilk burcu Koç’un ve Mars’ın asil rengi kırmızıyı (öfkeyi) dengelemek, dönüştürmek için, şimdi incelmekte olan Ay’ın parlak beyaz ışığının desteğini alacağız. Eril enerji Gezegeni Mars’ı tamamlayan, dişil enerji, denge, uyum, zarafetin Tanrıçası Venüs’e kavuşacağız.
Öfkelerimizle vedalaşmayı, arınmayı ve sadeleşmeyi seçiyoruz. Ay, Mars ve Venüs ile çalışacağız. Gözlerimizi kapatıyoruz. Olabildiğince derin nefes alıyoruz, oksijen içimizde yayılıyor, yavaş yavaş soluğumuzu dışarı verip, acele etmeden, bir süre nefessiz kalıyoruz. Bir süre bu şekilde soluklanarak, kendimizi me ditasyonumuza hazırlayalım ve şimdi niyetimizi edip, nefesimize de dikkat ederek, meditasyon cümlelerimizi söyleyelim.
Niyet: “Ay’ın saf ışığı ve merhametiyle Koç’un pervasızlığını, Ay’ın yumuşaklığıyla Koç’un sivri çıkışlarını, Ay’ın anaçlığıyla Koç’un bencilliğini törpüleyip, bütünleştirip, haynma dönüştürmeye niyet ediyorum.”
Nefes alırken: Ay gökyüzünde ışıl ışıl duruyor. “Ay’ın yumuşak, şefkatli beyaz ışığını tepe çakramdan içime çekiyorum.” Nefesimiz içimizde yayılırken: Sağımızda Mars var, içimiz kıpkırmızı. “Mars’ın gücünü ve içimdeki kızgınlıkları fark ediyorum.” Beyaz ışık içimizde yayılırken, üzüntülerimizi, kızgınlıklarımızı topluyor.
Nefesimizi verirken: Solumuzda Venüs var. “Venüs’ün yardımlarını alıyorum ve içimdeki savaşçı, hümaniste dönüşüyor.
Tüm kızgınlıklarımı Ay’ın şifalı ışığına gönderiyorum.”
Nefessiz dururken: “Ay’a, Mars’a ve Venüs’e teşekkür ediyor, saygılarımı sunuyorum’.
Tekrar nefes alıyoruz ve devam ediyoruz. En az 7 kere tekrarlamanızı tavsiye ediyorum. Daha uzun yapmak isteyenlere, 7’nin katlannı öneririm. Meditasyonunuz bitince, zamanınız varsa, kalkmak için acele etmeyin. Bu güzel anın, huzur dolu ve yapıcı enerjilerinin tadını çıkarmak için, biraz daha meditasyon konumunuzda kalabilir, kendinizi şımartabilirsiniz. Unutmayın bu hayatta en önemli kişi sizsiniz.

Benzer Yazılar

Latest Comments

  1. sengul duzgun 22 Aralık 2013

Leave a Reply