GEVŞEME SÜRECİNİN DAHA İYİ ANLAŞILMASI İÇİN DÜŞÜNCELER

KENDİNİ SALIVERME
Kendi elinizle not edebileceğiniz tarot falı seans metinleri sayesinde bu gevşeme yöntemini sınamadan önce, bedensel bir gevşeme gerçeği üstünde durup düşünmenin ilgi çekici olacağı kanısındayım. İlk önce biraz şu “kendini salıverme” kavramı üzerinde konuşalım. Batı kültürü bunun tersi tutumu geliştirmiştir. Bize hep “kendimizi bırakmamamız”, “yaşamın bir savaşım olduğu” öğretilmiş, “istem duygusu”na değinilmeksizin “ödev anlayışı” vb. okutul muştur.

O ünlü çevrel ben doğrudan varoluşun tarot falı zorluklarıyla karşı karşıyadır; o kadar ki, olaylarla aramıza hiçbir mesafe (hiçbir gerileme, hiçbir yükseklik, hiçbir derinlik) koymuyoruz. Artık eylemde değil, tepki halindeyiz. Adeta, akıntının yönünü anlamamışçasma, akıntıya karşı yüzmekteyiz! Çok yorucu bir durum bu!

Genellikle, çevremizdeki dünyanın bizim isteklerimize ya da inançlarımıza göre düzenlenmediğini görerek onu etkilemeyi ve keyfimizce değiştirmeyi arzuluyoruz. O zaman, düş kırıklığına ve üzüntüye, en sonunda da öfke ve tiksinti duygularına dönüşmekte gecikmeyen gurur olgusuyla karşılaşıyoruz.

Birçoklarımıza göre, kendimizi salıverme; tarot falı ilişiği kesme, boş verme, uyuşukluk ya da miskinlik demektir. İnsanı toplumsal ya da mesleksel yükümlülükten kaçmaya götürecek bir tutum nasıl öğütlenebilir? Oysa “kendini salıverme” ile kastedilen şey, bambaşka bir olgudur. Bu nazik sorunu örneklerle daha iyi anlamaya çalışalım.
Spor yapan biri olarak siz, antrenman günü gösterdiğiniz düzeyin ve başarının aynısını yanşma günü de göstermeyi hiç aklınızdan geçirmediniz mi?

Yanşma sırasında heyecan, korku, sonucun önemi (ve yükümlülüğü) riskiyle karşı karşıyasınız; oysa antrenmanda bu etkilerden uzaktasınız: Kendinizi salıvermiş durumdasınız! Teniste bu, “Vuruşları koyverme” demektir; binicilikte ise “kendini salıverme” binicinin binek hayvanıyla bütünleşmesi anlamına gelir. Düşme korkusu duyan, henüz özümsemediği bir tekniği uygulayan kayakçı kendine güven beslemez ve dolayısıyla inişte sırt üstü düşmek ve bonesini, gözlüklerini, kayaklarım ve değneklerini ortalığa saçmak tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Buna karşılık, deneyimli kayakçı tüm bu kaygılardan kurtulmuştur; bu nedenle en zor kayak alanım bile kendini sahvermişlik içinde inebilir.

Siz araba sürmeye alışmışsanız, aracınızın direksiyonunda kendinizi sahvermişlik içindesiniz. Ama araç değiştirdiğinizde yeni bir dingil aralığı ya da değişik bir vites kutusuyla karşılaşırsınız… Bu durumda kaldırımlarda aylak aylak gezinenlerin bakışlarından sakınmak istersiniz: Arabanızı yol kıyısındaki iki araba araşma park etmeyi başarma şansınız çok düşüktür. Çünkü kendinizi sahvermişlik içinde değilsinizdir.

Kendini salıvermeye ilişkin doğru zihinsel tutumun ne olduğunu kavramak için bahçıvanı örnek alalım. Bahçıvan
çim yetiştirmek ister. Yılın hangi ayında çim ekilmesi gerektiğini bilmektedir. O dönemden bir süre önce, çimlenecek alam ekime hazırlar ve elverişli bir anda ekimi gerçekleştirir. Sonra, bu konuda beklemekten, kendini salıvermekten başka yapacak işi yoktur. Hiç kuşkusuz ekimini gözlemesi ve büyük bir olasılıkla yine bir şeyler yapması gerekecektir ama yapılması gerekeni her zaman “ne bir eksik, ne bir fazla” düşüncesinden yola çıkarak yapacaktır. İşte bu da kendini salıvermedir!

Günlük hayatımızı kendimizi salıverme içinde yaşama bilgeliğine sahip olabilseydik, hiç kuşkusuz mutsuzluklarımız büyük ölçüde ortadan kalkardı.

Bu ı okurken bu “kendini salıverme” deyimiyle sık sık karşılaşacağız. Umarım bu deyim sizin için gerçek bir anlam kazanacaktır. Gevşeme konusuna dönelim.
Bu değişik örneklerle de anlıyoruz ki, iyi bir kendini salıverme olgusu için iki koşul kaçınılmaz oluyor.
Yapacağımız şey konusunda gerçek bir bilgilenme;
Belirli ölçüde kendimize güven.

GEVŞEME SÜRECİNİN DAHA İYİ ANLAŞILMASI İÇİN DÜŞÜNCELER

Benzer Yazılar

Leave a Reply