ASTROLOJİK TEKNİĞİN ÇEŞİTLİ UNSURLARININ KÖKENİ VE EVRİMİ

ASTROLOJİK TEKNİĞİN ÇEŞİTLİ UNSURLARININ KÖKENİ VE EVRİMİ

logoDaha önce sözü edilen çeşitli unsurların kökeninde, aşağı enlemlerde yer alan Mezopotamya ve Mısır bölgelerinde günlük ve yıllık zamanın ölçülmesi ihtiyacı yatmaktadır. Akdeniz uygarlıkları daha sonra bu tekniklerin yayılmasına tanık olmuşlardır.

Yakın zamanda bulunmuş binlerce kil tabletten oluşan inanılmaz Babil kolleksiyonları dışında, Akdeniz uygarlıklarına ait eski kitap kolleksiyonlarmdan günümüze pek birşey kalmamıştır. Sezar’m askerleri İskenderiye Kitaplığını yakmış, Haçlılar Istanbul’dakini ateşe vermişlerdir. Bu yüzden günümüz Batı dünyası, üstünde durmayacağımız uzun bir sürecin sonucunda ortaya çıkan Ortaçağ kopyalarına başvurur. Fransızca’da bunların iyi tercüme ve analizleri bulunmaktadır.

Antik Çağ’da İlk Astrolojik Bilgiler

İlk Adımlar. Doğayla yakın bir ilişkide olan ilkel insan, yazının bulunmasından çok önce gökkubbedeki ışıklı cisimleri gözlemledi. 12 Tarımcı olarak, ekinoks ve gündö nümünün önemini çok erken anladı. Mezopotamya’daki 4, Nil vadisinde nehrin yükselme ritmine bağlı olarak ortaya çıkan 3 mevsim, yıllık etkinliklerin önceden düzenlenmesi amacıyla takvimlerin yaratılmasına yol açtı. Güneş’in hep aynı duruma dönüşü nedeniyle, her yerde yıl, temel bir sayı oluşturan 12 kamer ayı kullanılarak izlenir. Mısır’daki ilk kronoloji, I.Ö. 3000 yıllarında yılı 360 güne (+5) böler.

30 günlük aylar onar günlük üç haftaya bölünür (daha sonra Yunan astrolojisine girecek olan “deka natlar”). Gün eşit olmayan 2 tane 12 saat olmak üzere 24 saate bölünür; 12 kutsal hayvana bağlı olan gün ve gece
saatleri: kedi, köpek, yılan, bokböceği, eşek, aslan, teke, boğa, atmaca, maymun, karaleylek (ibis), timsah. Burada gökyüzünün doğrudan gözlemi azdır; takvimler Nil’in özel düzenine bağlıdır. Nitekim, firavunlar dönemi Mısır’ının en belirgin özelliği, herşeyden önce, ırmağın çok iyi tanınmasını sağlamış bu binlerce yıllık bilgiye bağlılığıdır. Matematikçiler, astronomlar ve mühendisler rahipler kastıyla yakın ilişkide olan entellektüel elittapmaklarda öğretilen bu bilgileri yayarlar. Güneş, yağmurun çok az yağdığı bir bölgede, özellikle Yukarı Mısır’da bu topluluğun tapınma nesnesidir ve güneş kültü en eski devirlere dek uzanır.

Benzer Yazılar

Leave a Reply