Farkındalık sevgiden daha yüksek değerde midir?

Farkındalık sevgiden daha yüksek değerde midirEN yüksek doruk, tüm değerlerin bileşimi M dir: Doğruluk, sevgi, farkındalık, sahicilik, bütünlük. En yüksek dorukta bölünmezdir bunlar. Onlar yalnızca bilincin karanlık vadilerinde birbirlerinden ayrıdırlar. Sadece kirlendikleri, başka şeylerle karıştıkları zaman birbirlerinden ayrıdırlar. Saf hale geldikleri zaman birleşirler; birbirlerine daha saf, daha yakın olurlar.

Örneğin, her değer birçok düzeyde var olur; her değer birçok kademenin basamağıdır. Sevgi, şehvettir cehenneme dokunan en alttaki basamak; sevgi aynı zamanda da duadır, cennete dokunan en üstteki basamak da. Bu ikisinin arasmda kolayca seçilebilen birçok düzlem vardır.

Şehvette sevgi ancak yüzde birdir; yüzde doksan dokuzu diğer şeylerdir: Kıskançlıklar, ego sıçramaları, sahiplenme, öfke, cinsellik. Bu daha fiziksel, daha kimyasaldır; bundan daha derin bir yanı yoktur. O, çok yüzeyseldir; sathi bile değildir.

Yükseldikçe, şeyler derinleşir; yeni boyutlara sahip olmaya başlar. Psikolojik boyutu olan fizyolojik başlangıçlardır sadece. Biyolojiden başka bir şeyi olmayan psikolojiye dönüşmeye başlar. Biyolojiyi tüm hayvanlarla paylaşırız; psikolojiyi tüm hayvanlarla paylaşmayız.

Sevgi daha da yükseldikçe ya da derinleştikçe, ki bu da aynı şeydir içinde ruhani bir şey barındırmaya başlar o zaman. Metafizik olur. Yalnızca Budalar, Krişnalar, îsalar sevginin bu niteliğini bilir.

Sevgi tüm yola saçılıdır; aynı şekilde öteki değerler de. Sevgi yüzde yüz saf olduğu zaman, sevgi ile farkındalık arasında hiçbir ayırım yapamazsınız; onlar iki ayrı şey değildir artık. Hatta sevgiyle Tanrı arasmda da hiçbir ayrım yapamazsınız; onlar da iki ayrı şey değildir artık. İsa’nın Tan n’nın sevgi olduğu yolundaki bildirisi buradan gelir. O, ikisini eşanlamlı yapar. Yüce bir kavrayış vardır bunun içinde.

Sımrda her şey, başka her şeyden ayrılmış olarak ortaya çıkar; sımrda varoluş çok sayıdadır. Merkeze yakınlaştıkça, çokluk karışmaya, iç içe girmeye ve birlik doğmaya başlar. Merkezde her şey birdir.

Bundan dolayı sorunuz yalnızca sevginin en yüksek değerim ve farkmdalığı anlamazsanız doğrudur. Everest’in, en yüksek doruğun bir anlık görüntüsünü yakalamışsanız, kesinlikle anlamsızdır bu.

“Farkındalık sevgiden daha yüksek bir değer midir?” diye soruyorsunuz.
Ondan daha yüksekte ve daha aşağıda hiçbir şey yoktur; aslında orada iki değer yoktur. Vadiden doruğa uzanan iki yol vardır. Bir yol farkmdalığa, meditasyona aittir: Zen’in yolu. Öteki sevginin yolu, kendini adamışların, bhaktalarırı, mutasavvıfların yoludur. Yolculuğa başladığınız sırada bu iki yol birbirinden ayrıdır; birini seçmek zorundasınız.

Hangisini seçseniz sizi aynı doruğa götürür. Doruğa yaklaştıkça, hayret edeceksiniz. Öteki yoldaki yolcular sizin yakınınıza gelir. Ağır ağır yollar birbirinin içine karışmaya başlar. Zamanla en yüceliğe varırsınız, yollar bir olur.
Farkındalık yolunu seçen kişi, sevgiyi farkmdalığımn bir sonucu gibi, bir yan ürün gibi, bir gölge gibi görür. Sevgi yolunu seçen kişiyse farkmdalığı bir sonuç gibi, bir yan ürün gibi, sevginin gölgesi gibi görür. Onlar aynı madeni paranın iki yüzüdür.

Ve aklınızdan çıkarmayın: Eğer farkmdalığınız sevgiden yoksunsa, hâlâ saf değildir; henüz yüzde yüz saflığı bilmemektedir. Henüz gerçek biçimde farkındalık değildir bu; farkında olmayışla karışmış olmalı. O, saf aydınlık değildir; içinizde hâlâ çalışan, işleyen, sizi etkileyen, size egemen olan karanlık gedikleri bulunmalı. Eğer sevgi farkmdalıktan yoksunsa, henüz sevgi değildir. Daha aşağıda, duadan ziyade şehvete yakın bir şey olmalıdır bu.

Şu halde bırakın bir kıstas olsun: Eğer farkındalık yolunu izlerseniz, bırakın sevgi kıstas olsun. Farkmdalığınız ansızın çiçek açıp sevgi olunca, çok iyi bilin ki bu farkındalık meydana geldi, samadhi’ye ulaşıldı. Eğer sevgi yolunu izlerseniz, bırakın farkındalık bir kıstas gibi, bir mihenk taşı gibi işlev görsün. Birdenbire, olmadık yerden, tam da sevginizin odağında bir farkındalık alevi yükselmeye başlaymca tam olarak iyi bilin… Sevinin! Yuvaya vardınız.

Benzer Yazılar

Leave a Reply