Farkındalık

Farkmdalık zihnin bir parçası değildir. Zihinden geçerek akar, ama zihnin parçası değildir. Sadece bir ampul gibidir  elektrik onun içinden akar, ama elektrik ampulün parçası değildir. Ampulü kırarsan elektriği kırmış olmazsın. Dışavurum engellenecektir, ama potansiyel saklı kalır.

Başka bir ampul takarsın ve elektrik akmaya başlar.
Zihin sadece bir alettir. Farkmdalık onun parçası değildir, ama farkmdalık ondan geçerek akar. Zihin aşıldığında far kındalık kendisinde kalır. Bir Buda bile seninle konuşuyorsa, seninle bağlantı kuruyorsa zihni kullanmak zorunda kalacağım söylememin sebebi budur. Çünkü o zamaniçteki havuzunun akışına ihtiyaç duyacaktır. Aletler, araçlar kullanmak zorunda olacaktır ve o zaman zihin işleyecektir. Ama zihin sadece bir araçtır.

Ve zihni tam kapasitesiyle kullanmıyorsun. Eğer onu tam kapasitesiyle kullanırsan Buda’nm “doğru bilgi” dediği şey oluşacaktır. Biz zihinlerimizi bir ttçağı, otobüs gibi kullanan birileri gibi kullanıyoruz. Uçağın kanatlannı kesebilir ve onu bir otobüs gibi yolda kullanabilirsin. Bu işe yarar; bir otobüs gibi çalışır. Ama sen aptalsın. O otobüs uçabilir! Onu doğru kapasitesiyle kullanmıyorsun.

 
Zihnini rüyalar, imgelemler, çılgınlık için kullanıyorsun. Onu kullanmadın, kanatları kesmişsin. Eğer onu kanatlarla kullanırsan o doğru bilgi olabilir; bilgelik olabilir. Ama bu da zihnin parçasıdır; bu da araçtır. Kullanıcı geride kalır; kullanıcı kullanılamaz. Sen onu kullanıyorsun, sen farkındalıksın. Ve tüm meditasyon çabalan saflıktaki bu farkındalığı, herhangi bir araç olmadan bilmek içindir.

 

 
Bu ancak zihin işlemeyi durdurduğunda bilinebilir. Zihin işlemeyi durdurduğunda farkmdalığın orada olduğunun farkına varacaksın; onunla dolusun. Zihin sadece bir araçtır, bir geçiş. Şimdi, eğer istiyorsan, zihni kullanabilirsin ve eğer istemiyorsan kullanmazsın.
Zihin ve beden, ikisi de araçtır. Sen araç değilsin, sen bu araçların arkasındaki saklı efendisin. Diyelim ki bunu tamamen unuttun ve el arabası oldun; artık sen de bir araçsın.

 

 

Bu Gurdjieff in kimlik dediği şeydir. Bu Hindistan’da yoga öğretmenlerinin tadatmya dediği şeydir,
olmadığın bir şeyle bütün olmak.
Zihnin durduğunu söylediğimizde, kimliğinin bozulduğunu kastediyoruz. Şimdi bunun zihin olduğunu ve bunun “ben’im” olduğunu biliyorsun. Köprü bozuldu. Şimdi zihin efendi değil. Sadece bir alet haline geldi; gerçek yerini buldu. Bu nedenle ne zaman ona ihtiyaç duyarsan onu kullanabilirsin.

 

Benzer Yazılar

Leave a Reply