Bizim için Kaos iyidir
Modem tarih bize, Illüminati’nin ve onun emrinde çalışan ajanların, hem insanların hem de ulusların işlerine defalarca müdahale ettiklerine dair sayısız deliller sunmaktadır. Birleşmiş Milletlerle bağlantılı bir İllüminati örgütü olan Dünya İyi Niyet Teşkilatı; dünya çapındaki fal bak ve pek çok kriz ve kargaşanın “iyilik için” kullanılabileceğini savunmaktadır. (Yeni bir çağ ve yeni bir dünya düzeni koşullarını mümkün kılacağını ima etmektedir.)
Tüm insanlık tarihi boyunca görülebilecek en büyük kriz dönemlerinden birinde yaşamaktayız. Savaş ve barış meseleleri, zenginlik ve yoksulluk, ırklar arası politik ve endüstriyel çatışmalar her köşede karşımıza çıkmaktadır. Dinsel temeldeki bölünmeler, yaşlılar ve gençler arasındaki uyumsuzluklar günümüzün sıkıntıları arasındadır. Bütün bu çatışmaların altında yatan esas neden ise fal bakma gibi maddesel değerler ve ruhani değerler arasındaki temel çatışmalar, kendi çıkarını düşünenlerle, başkalarının sıkıntılarını paylaşanlar arasındaki çelişkilerdir. Tüm bu sıkıntılara rağmen, insanlığın yeni bir aşamaya, yeni bir çağa bu ajan, kendisine gizlice çalışması ve ölümcül materyalleri teröristlere vermesi karşılığında bir milyon dolar ödendiğini itiraf etmişti.
îcat Edilmiş Anti Semitizm Krizi: 1960’lar, 70’ler, 80’ler ve hatta 90’lar boyunca, medya; Anti Semitizm’i savunan ve ırklar arası nefreti körükleyen sayısız radikal grubun varlığı nı keşfetmişti. Medya bizi bu süreçte, sürekli KKK (Ku Klux Klan) çılgınları, Neo Nazi üyeleri vb. örgütlerin fal ve tüyler ürpertici hikâyelerini anlatan haber bombardımanına tuttu. Sonradan ortaya çıktı ki bu vahşi ve gizli örgütlerin neredeyse tamamı, federal otoriteler tarafından kurulmuştu. Bu tür korkunç örgütler deşifre edildiğinde ise suçların tamamı örgüte sızmış ajanlara ve hükümet dışı organizasyonlara yükleniyordu.
Bu anlatılanlardan şu sonuca ulaşabiliriz; her toplumda, bu arada ABD’de bazı nefret suçu işleyen örgütler bulunmasına rağmen, gazetelerde ve televizyon programlarında bu kadar açıkça reklamı yapılan örgütlerin tamamı mutlaka devlet tarafından kurulmuş ve finanse edilmiştir. Ancak bu olayların sonucunda Illuminati; silahlanmanın kontrolü ile ilgili acayip yasayı, düşünce ve nefret suçları ile ilgili düzenlemeleri, FBlin ve diğer araştırma bürolarının güçlendirilmesini halka kabul ettirmede son derece başarılı olmuştur.
Amerika’da bir gestapo polis devleti yaratılmıştır. Bu devlet artık; telefon dinleme, kapıları kırıp içeri girme, yurttaşları terörize etme, delil uydurma ya da karartma, mallara el koyma, hatta masum kurbanları öldürme dâhil, adalet adına kullanıldığı iddia edilen pek çok korkutucu yetkilerle donatılmıştır. Icat Edilmiş Etnik Temizlik Krizi: 1990’lı yılların başlarında, demir perdenin yırtılması ve Soğuk Savaşin sona ermesinden sonra (bir Illuminati başarısı), Hırvatlar, Sırplar ve Müslü manlar toprak ve egemenlik iddiaları ile birbirine girince, eski ilgili haberlerle sürekli beslendi. El silahları ve suni bir kategori olan fal bak ve saldırı silahlan, Amerika’nın en önemli düşmanlarıymış gibi resmedildi. Illuminati destekli propagandaya göre, vahşi katiller sorun değildi. Sorun olan sadece silahlardı. Tüm bun ların sonucunda ise kongre, Brady Yasasim onayladı ve Başkan Clinton, Ulusal Silah Derneği (NFR) ve benzeri örgütleri şeytan gibi göstermeye muvaffak oldu. Amerika bir polis devleti olmaya doğru hızla yol almaktadır. BATF, FBI, DEA, İRS, Gizli Servis, Gümrük Teşkilatı vb. onlarca polis teşkilatı, silah sahiplerini sürekli rahatsız ederek, silah sahipliğini bitirmeye gayret ediyorlar.
Icat Edilmiş Terörist Krizi: 1993 ve 1995 yıllarında, New York’taki Dünya Ticaret Merkezinde ve Oklahoma’daki federal hükümet binasında patlayan sözde “terörist” bombalar, büyük bir yıkıma ve yüzlerce can kaybına neden olmuştu. Olaydan hemen sonra ortaya çıkan ve her iki korkunç olayda da hükümetin parmağı olduğuna dair şok edici haberler, kontrol altındaki medya tarafından derhal örtbas edilmesine rağmen, alternatif vatansever medya tarafından ayrıntılı şekilde ortaya konuldu. Sonuçta, Illuminati komplocuları, toplumsal kızgınlığı vatansever milislere ve diğer gruplara yönlendirerek bir anti terör yasasının kongreden geçmesi için yoğun çaba sarf etti.
Bu sırada, New York’taki bir federal mahkemede, Dünya Ticaret Merkezi’ne bomba yerleştirmekle suçlanan Arapların yargılanması sırasında, savunma avukatlarının dinlettiği ve FBI’ın bu korkunç bombalama olayının arkasında olduğunu gösteren ses kayıtları, herkesi şoke etti. Teyp kaydında, bir FBI ajanının Araplara bomba ve patlayıcı maddeler temin etmeyi teklif ettiği duyuluyordu. Tanık kürsüsünde yer alan aynı FBI ajanı, çeşitli Islami grupların kullandığı bomba düzenekleri ve patlayıcıların FBI tarafından temin edildiğini kabul etti. Ayrıca
mak için Sierra Kulüp, Greenpeace, Doğa Koruma vb. çevre örgütlerine milyonlarca dolar aktarmaktadırlar. Illuminati’nin faşist lordları, Amerika’nın geniş kereste ormanlarını kullanmayı ve petrol rezervlerini çıkarmayı engelleyerek, bu doğal rezervlerin piyasa fiyatının suni olarak çok yüksek olmasını sağlıyorlar. Görüldüğü üzere çevre hareketleri, süper zenginler için bir ödül ve piyango gibidir.
İcat Edilmiş Aşın Nüfus Krizi: Yine 1960’lı yıllarda, her ne kadar bilimsel bir bulgu ya da kanıt olmasa da, Rockefeller ailesi ve diğer Illuminati mensupları, korkunç bir “aşırı nüfus” problemiyle karşı karşıya bulunduğumuzdan bahsetmeye başladılar. Yine hemen, kadınlar için Ulusal Organizasyon (NOW), Planlı Aile ve Sıfır Nüfus Artışı gibi örgütlere milyonlarca dolar aktarmaya başladılar. Arkasından da bu problemi çözmek amacıyla, çocuk aldırma ve ötenazi (kendini öldürme hakkı) vb. önlemleri de kapsayan dev bürokratik düzenlemeler yapılması için yoğun propagandalar başladı.
İcat Edilmiş Sağlık Krizi: 1992 yılında, Rockefeller ailesi adına hareket eden Eş Başkanlar Bili ve Hillary Clinton, hayali bir sağlık krizinin varlığını ilan ettiler. Bu krize önerdikleri çözüm de Amerika’nın sağlık sistemini tamamen kamulaştırmak ve bu alanda çok sıkı, neredeyse faşist bir hükümet kontrolü kurmaktı. Neyse ki planları başarısızlığa uğradı. Ama bana inanın ki uygun bir ortam bulduklarında bu planı yeniden gündeme getireceklerdir. Çünkü uzun süre bir kenarda bekletilemeyecek kadar çok kârlı bir plandır bu.
lcat Edilmiş Suç Krizi: Yine 1992 yılında, bir “suç problemi” kontrol altındaki medyanın ana gündem maddesi haline geldi. Her ne kadar FBI istatistikleri özellikle ağır suçlarda bir azalmayı işaret etse bile, kamuoyu medya tarafından sürekli gündeme getirilen dramatik suç hikâyeleri ve zavallı kurbanlarla GulfofTonkin kararı ile Başkan Johnson’a, komünist düşmana karşı karada ve havada savaş açmak üzere olağanüstü yetki ler verildi. Yıllar sonra ortaya çıktı ki Kuzey Vietnamlıların Amerikan gemilerine saldırdığı bilgisi tamamen yalandı. Bu olay trajik bir kumpas, uydurulmuş bir krizdi.
İcat Edilmiş Hastalıklar: 1980’li yıllarda, medyada; korkunç bir virüs olan HIV veya AIDS’in milyonlarca Amerikalının hayatını tehdit ettiğine dair alarmlar çalmaya başladı. Ama çeşitli kanıtlar, bu virüsün ABD ordusunun biyolojik savaş departmanında üretildiği ve Birleşmiş Milletler Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından Afrika’da ve başka yerlerde yayıldığına dair şüpheleri destekliyordu. Bu olayın yol açtığı sonuçlar ise tahmin edilebilir mahiyetteydi: İnsanların önemli bir kısmında korku, endişe ve homoseksüel lobisinin güçlenmesi. Fakat bundan daha ürkütücü olabilecek bir sonuç ise eğer bir gün Has Daire, yeryüzünü insandan arındırmak ve nüfusunun büyük bölümünü yok etmek isterse, bunun için kullanabileceği virüsün depolarda hazır bekliyor oluşudur.
Icat Edilmiş Çevresel Krizler: 1966’da, Demir Dağ Raporu isimli gizli bir hükümet raporunda, toprak anayı (yeryüzü) korumak için küresel bir çevre krizi çıkarılarak insanların bu kutsal amaca dâhil edilmesi tavsiye ediliyordu.15 İllüminati, çevre sorunlarının yarattığı korkuyu kullanarak, uluslararası anlaşmalar (Biyolojik Çeşitliliğin Korunması Anlaşması gibi) yoluyla kendi dünya hükümeti kurma planını destekleyebileceğini görmüştü. Bu tür antlaşmalar özel mülkiyet hakkını aşındırmakta ve bir Dünya Çevre Ajansı kurulmasına imkân sağlayarak Amerikan egemenliğini sarsmakta ve küresel düzeyde geçerli bir yasa uygulamasına zemin hazırlamaktadır. İllüminati şebekesine göbekten bağlı olan şirket patronları, günümüzün en güçlü propaganda gruplarından biri olan, toprak ana lobisini yarat Milletler Cemiyeti, gelecekteki tüm savaşları önleyecek bir Dünya Hükümetinin ilk nüvesi olarak alkışlanmıştı.
Fakat İllüminati, Amerikan halkını Milletler Cemiyetini desteklemeleri konusunda ikna edemedi. Ama yine de 1913’te, Başkan Wilson yönetiminin ilk yıllarında bir kısım seçkinler, çok istedikleri iki tane amaçlarını gerçekleştirmeye muvaffak oldular. Birincisi uşakları Woodrow Wilson ve onun komplocu ortakları sayesinde, Merkez Bankası Yasası’nı çıkardılar ve bankerlerin hâkimiyetinde bir Merkez Bankası Kurulu oluşturdular. Daha sonra da vatandaşlar için büyük bir baş ağrısı haline gelecek olan gelir vergisi ve gelir idaresi kurulması ile ilgili on altıncı Anayasa değişikliğini yaptırmayı başardılar.
Benzer Yazılar
- Hiperborc görüşü
- Yüce Merih Tanrısı
- Tarih öncesi çağlarda Sibirya’da yaşayan mağara adamları silah kullanır mıydı?
- Olağanüstü, garip, esrarengiz olaylar
- Sümer uygarlığı