Daha önce de belirtildiği gibi, fiziksel faktörler gibi zihinsel faktörler de tarot falı enerji akışını etkileyebilir ve çakralara zarar verebilir. EğerjDrananın akşını ve çakraların sağlığını bozan zihinsel faktörleri iki kelime ile özetlemek istersek, bu iki kelime ‘Negatif Düşünce’ olacaktır.
Şimdi bir sonraki soru ‘negatif düşünce neden ortaya çıkar’? Basit cevap şudur olaylar gerçekte oldukları gibi kabul edilmediği ve anlaşılmadığı için. Gerçekler ve sizin onlar hakkındaki hayalleriniz varsayımlarınız arasındaki fark ne kadar büyük olursa, o kadar gergin, sinirli ve kaygılı olursunuz.
Olayların gerçekte nasıl oldukları ile bizim onları nasıl hayal ettiğimiz arasındaki büyük fark nedeniyle baskı altına alırız, reddederiz ve kendimizle ve dış dünya ile kavga hafindeyizdir. Bu durum, bizim, kişiliğimizle bütün ve tam bir şekilde entegre olmamızı engeller.
Her bir parçası farklı yönlere giden parçalanmış bir kişiliğe sahip oluruz. Sonuç, enerjinin serbestçe dolaşmasına engel olan bir gerginlik ve çatışmadır. Yoga psikolojisine göre, böyle bir durumda, bilinçsizlik daha fazladır ve bilinç iyi gelişmemiştir.
Bu nedenle, yapılacak ilk şey, bir şeyleri baskı altına almamak ve daha geniş bir perspektiften görmek ve anlamaktır. Hiçbir şeyden kaçmadan, her şeyi kabullenmeye ve bilincimize entegre etmeye başlamalıyız.
Bu entegrasyon sonunda bizi bir birlik, bütünlük ve tamlık durumuna ulaştırır. Baskı altına almak yalnızlık, rahatsızlık ve hastalık hissini beraberinde getirir. Baskı altına alman ve kişiliğimize entegre edilmeyen her şey bize yabancı kalır ve sürekli bir rahatsızlık kaynağı olur.
Ancak, biz geliştikçe, bütün yabancılaşma ve çatışma halinde olan parçalarımızın mutluluğu ve tatmini arttıran entegrasyon süreci başlar.
Bilincimiz tamamen geliştiğinde, her şeyi anlayabildiğimiz, takdir ve kabul edebildiğimiz bir aydınlanma ve denge durumuna ulaşırız.
Bilinç tam gelişmediği ve entegre olmadığı zaman, insanda birçok ben merkezci hareketlerin ve kişiliğinde bencilliğin ve başkalarını düşünmemenin olduğu da söylenebilir. Ancak, bilinç zamanla gelişip entegre olduğunda, başkalarını daha fazla düşünerek daha az ben merkezci oluruz.
Bu, ruhsal dilde, bir ayrılık durumundan (bencillik) birlik durumuna geçiş olarak da ifade edilebilir.
Kişilik entegre olmadığında, davranışlarımıza aşağıdaki farklı şekillerde yansır:
(a) Negatif duygular (örneğin; sinir, rahatsızlık, sabırsızlık, korku, kaygı, endişe, gerginlik, nefret, kıskançlık, intikamcı yapı, acele, fazla hırs, huzursuzluk, depresyon, üzüntü, ümitsizlik ve çaresizlik, vb.)
(c) İsim, ün, güç, statü, kontrol, baskınlık isteği ve tutkusu
(d) Açgözlülük, bağlılık, bencillik, ego gibi çeşitli ‘Vikaralar’
(e) Zihinde sabitsizlikler ve dalgınlıklar, odaklanamama
Şimdi, en önemli soru, bu negatif zihinsel faktörlerin enerji bedenimizi ve dolayısıyla fiziksel bedenimizi nasıl etkilediğidir.
Bu sorunun cevabı şudur; bu negatif zihinsel faktörler astral bendimizde titreşimler yaratırlar. Astral beden semavi bedene veya pranik bedene çakralar veya enerji merkezleri noktasında bağlı olduğu için ilgili çakralar etkilenir ve işlevleri bozulur.
Sonuç olarak çakraların enerji ile beslediği organların da işlevleri bozulmaya başlar.
Benzer Yazılar
- Budizm ve Hint Felsefeleri
- Evrenin Bütünlüğüne Ulaşmak
- Rüya Mitolojisi
- Gerçek Medyumlar Hakkında
- Astral Seyahat