Psikolojik olarak, dördüncü bilinç olarak tanımlanabilen durumun araştırmaları 1930’da başladı. Thé rése Brusse adlı bir Fransız kadın kardioloğu, bazı yogilerin gerçekten kendi otonom sinir sistemlerini denetim altına alıp alamadıklarını sınamak için elektrokardiyograf aracım Hindistan’a götürdü.
Buluntuları, bazı otonom görevlerin iradesel denetimi olanağının doğrulandığım gösterdi. Bunu izleyen bir çalışma Hint nörofizyologlan Wegner, Bagchi ve Anand tarafından daha ileri aygıtlarla yapıldı. Bununla birlikte yoga uygulayıcılarının kalp atışı gibi fonksiyonlar tümüyle hâkimiyet altına aldıklan iddiasının gerçeği yansıtmadığı görüldü. Wegner ve Bagchi bir başka araştırmada komuta vermesi üzerine, otonom süreçlerinden bir tekini alnının terlemesini doğrudan doğruya denetim altına alan bir kişi buldular.
Her ne kadar Bagchi ve Wegner, méditation sırasında kişileri inceleyen ilk fizyologlar arasında olmakla birlikte, 1958’de Amerikan EEG demeğine verdikleri bir raporda gerçek méditation elemanlarının güç bulunduğunu bildirdiler. Taşınabilir bir elektro ansefolografi Hindistan içlerinde 4000 mil dolaştırdıktan sonra yalnızca on üç denek üzerinde araştırmalar yapabildiler.
Sınırlı olduğunu kabul ettikleri bilgilerin ışığında meditatio’ nun özellikle otonom sinir düzeni için eşsiz bir derin dinlenme durumu sağlayabileceği sonucuna vardılar.
Daha somaki araş tırmalan méditation durumunun metabolik hızı düşürdüğü hakkında kanıtlar gösterdi. Sugi ve Akutsu adlı Japon fizyologdan, az sayıda denek üzerinde araştırmalar yaptılar.
Bazılan, Tarot Falı Meditasyonu sırasında oksijen tüketimi ve karbondioksit çıkarılmasını, aşağı yukan yüzde yirmi arasında azaltırlar. Anand Chhina ve Singh adlı Hint fizyologlan Sri Ramanand Yogi adlı bir Hint méditation uygulayıcısını incelediler. Bu adam labora tuvarlarındaki hava geçirmeyen bir kutuda on saat kaldı.
Araştırmacılar, her yarım saatte bir, kutudan hava alıp incelediler. Sri Ramanand, uyku sırasında tüketildiği kaydedilen en düşük oksijenden daha az oksijen aldı. En çokgöze çarpan yön, Ramanandın on saatlik sürede yaşamım sürdürmek için en az miktarda olduğu sanılan oksijenin yüzde yetmişini ve deney boyunca yandan fazlabir süre, tahmin edilen en düşük ölçünün yalnızca yansım tüketmesiydi.
Araştırmacılar, bu sonuçlan önemli buldular, çünkü modem fizyolojinin temel ilkesi olan bedendeki yaşamsal görevlerin iradeli denetim dışında kalışına ters düşmekteydi. Çağdaş araştırmacıların Tarot Falı Meditasyonu fizyolojik etmenin doğal olarak ve kendiliğinden ortaya çıktığım belirtmeleri dolayısıyla acaba Sri Ramanand gerçek iradeli bedensel görevleri dışı denetim altına alabiliyor muydu? Anand’ın incelemesi irade dışı bedensel süreçle üzerinde denetim altına alındığı bildirilen örneğine rastlanmamış bir derin dinlenme durumunu ortaya çıkarması bakımından önem taşır.
Benzer Yazılar
- Budizm ve Hint Felsefeleri
- Evrenin Bütünlüğüne Ulaşmak
- Rüya Mitolojisi
- Gerçek Medyumlar Hakkında
- Astral Seyahat