Daha Geniş Ufuklar

Daha Geniş Ufuklar

Deutsch’un bahsettiği ufuklar çok sınırlı olsa bile bir anlam barındırır. Onun Çoklu Evren görüşünde, İkinci Bölüm’de açıkladığım “rastlantısal” sayıların değerlerinin bizim Evren’imizdeki değerlerden farklı olduğu evrenler yoktur. Bu, kuantum bilgisayarları ve zaman yolculuğu irdelenirken yeterince mantıklıdır. Bu tür şeyleri mümkün kılmak için gerekli olan dünyalar arası girişim sadece birbirine yeterli derecede benzeyen ve karbon çekirdeğindeki enerji seviyeleri veya kütleçekimin kuvveti gibi sayıların aynı değerlere sahip olduğu evren kopyaları arasında işler.

Ama daha geniş bir perspektiften bakılırsa bir anlamda, kütüphane benzetmesinde kuantum fiziği düşünüldüğü sürece şeylere doğru bir şekilde bakmanın kesin bir yolu olmadığını açıkça belirtilmesine rağmen, eğer Çoklu Evren’de daha uzağa bakabilirsek, fiziksel sabitlerin farklı değerlerde olduğu sonsuz çeşitlilikte bir evrenler dizisi hayal edebiliriz. Bu sonsuz Çoklu Evren’in her alt kümesinde (sabitlerin aynı olduğu her evren kümesinde) Deutsch, Barbour ve diğerlerinin tanımladığı tüm senaryo gerçekliğin iyi bir açıklamasıdır. Üstelik tüm bu alt kümeler sonsuz olabilir, çünkü sonsuzluk gerçekten çok büyüktür.

Bu bizi apaçık bir soruya yöneltir. Kendimizi sadece, yaklaşık 14 milyar yıl önceki bir Büyük Patlama’dan ortaya çıkmış, etrafımızda gördüğümüze çok benzeyen bir sonsuz bir evrenler altkümesine smırlandırırsak, ikinci bölümde irdelenmiş sayılar nasıl değişmiş olabilir? Evren’imizdeki bu sayıların nasıl düzenlendiğini tam olarak bilmediğimiz gerçeğini akılda tutarak, ortada sunulacak çeşitli olası açıklamalar vardır. Bunlardan her biri sonsuzluğun başka bir şekilde ele alınmasıyla doğru olabilir ya da Çoklu Evren’in doğasını düşünerek, hepsi birden doğru olabilir. Hepsi yanlış da olabilir. Ama şu an bulunan kozmik rastlantıların en iyi açıklamalarıdır ve bir göz gezdirmeye değerdirler. En basit, en eski, belki de en az tatmin eden olasılıkla başlayacağım.

Benzer Yazılar

Leave a Reply