Tüm deneyimler aklın aldatmacalarıdır sadece; tüm deneyimler tamamen kaçıştır. Meditasyon bir deneyim değil, gerçeği kavrayıştır. Meditasyon bir deneyim değildir; daha çok, bütün deneyimlerin durdurulmasıdır.
DENEYİMLER SÎZİ OYUNA GETİRMESİN
DENEYİM, sizin dışınızda bir şeydir.
Deneyimci varlığınızdır. Bu ise gerçek ve sahte ruhsallık arasındaki ayrımdır. Deneyimlerin peşindeyseniz ruhanilik sahtedir; deneyim cinin peşindeyseniz, ruhaniyet gerçektir o zaman. Sonra da kundaliniyle, “çakra”larla, tüm bu şeylerle ilişkiniz yoktur sizin. Onlar ortaya çıkacaklardır, ama siz ilgilenmezsiniz, ilgi duymazsınız ve bu tür yollara sapmazsınız. Bütün yalnızlığınız içinde, sizin dışınızda hiçbir şeyin kalmadığı içsel merkeze doğru hareket etmeyi sürdüreceksiniz. Yalnızca bilinç kalır, içerik olmaksızın.
îçerik deneyimdir; her ne deneyim yaşarsanız, içeriktir. Acıyı deneyimliyorum; o zaman, acı bilincin içeriğidir. Sonra, zevki deneyimliyorum; zevk içeriktir. Sıkıntıyı deneyimliyorum; o zaman sıkıntı içeriktir. Sessizliği deneyimle yebilirsiniz; o zaman sessizlik içeriktir. Sonsuz mutluluğu deneyimleyebilirsiniz; o zaman da sonsuz mutluluk içeriktir. Böylece içeriği değiştirerek devam edersiniz. Sonsuza kadar değiştirerek sürdürebilirsiniz, ama esas olan bu değildir. Gerçek, bu deneyimlerin başma geldiği kimsedir, cam sıkılan kimse, sonsuz mutluluğu yaşayan kimse.
Ruhani araştırmada önemli olan ne olduğu değil, kimin başına geldiğidir. O zaman “Ego”nun yükselmesine hiç imkân yoktur.
AKIL TEKRAR ARAYA GÎREBÎLÎR
Meditasyonda bazen gerçek boşluk olmayan bir tür boşluk duyumsarsımz. Ben ona yalmzca “bir tür boşluk,” derim. Meditasyon yaparken, belirli anlarda, birkaç saniye için düşünce süreci durmuş gibi hissedeceksiniz. Başlangıçta bu boşluklar olacak. Ama düşünce süreci durmuş gibi hissettiğinizden, bu yine de bir düşünce süreci, pek incelikli bir düşünce sürecidir. Ne yapıyorsunuz? İçinizden, “Düşünce süreci durdu,” diyorsunuz. Ama nedir bu? Başlamış olan ikincil bir düşünce sürecidir. “Boşluk bu,” dersiniz. “Şimdi bir şey meydana gelecek,” dersiniz. Nedir bu? Tekrar yeni bir düşünce süreci başlamıştır.
Bu her nerede yeniden meydana gelirse, kurbanı olmayın. Belirli bir sessizliğin çöktüğünü hissettiğiniz zaman, onu sözle ifade etmeye başlamayın, çünkü onu yok ediyorsunuz. Bekleyin herhangi bir şeyi değil sadece bekleyin. Hiçbir şey yapmayın. “Bu boşluktur,” demeyin. Söylediğiniz an onu yok edersiniz. Yalnızca bakın ona, ona nüfuz edin, onunla karşı karşıya gelin, ama bekleyin, onu sözcüklerle ifade etmeyin. Aceleniz ne? Sözlü ifade aracılığıyla akıl değişik bir mecraya girer, aldanırsınız. Aklın bu aldatmacasına karşı tetikte olun.
Başlangıçta mutlaka olacaktır bu, o halde her ne zaman olursa olsun, bekleyin sadece. Tuzağa düşmeyin. Hiçbir şey söylemeyin, suskun kalın. O zaman boşluğun içine gireceksiniz; sonra da geçici olmayacaktır bu. Çünkü gerçek boşluğu bir kez öğrendiniz mi, onu yitiremezsiniz. Gerçek kaybedi lemez; onun niteliğidir bu. Bir kez içsel hâzineyi bildiniz mi, bir kez en derin özünüzle temasa girdiniz mi, etkinlik içinde hareket edebilir, her ne isterseniz yapabilir, o zaman sıradan dünyevi bir hayat sürebilirsiniz, ama boşluk sizinle kalacaktır. Onu unutamazsınız. O, içinize girecek. Onun müziği dinlenecek. Her ne yaparsanız yalnızca sınırda olacak; içiniz boş kalacak.9
Benzer Yazılar
- Budizm ve Hint Felsefeleri
- Evrenin Bütünlüğüne Ulaşmak
- Rüya Mitolojisi
- Gerçek Medyumlar Hakkında
- Astral Seyahat