Yalnızca fiziksel gerginleştiriciler değil aynı zamanda güçlü duygular da adrenal salgılanmasını arttırabilir. Organizma bu alarm durumunu dövüşme ya da kaçmaya hazırlık olarak izler, nunla birlikte modern bir insan kendisini fiziksel bir karşı koyma ya da zararın tehlikesinden kaçma durumuna getiren olaylarla sık sık karşılaşmaz.
Trafik sıkışıklığının içinde kalan birisinin arabadan dövüşmek için inme ya da patronundan can sıkıcı bir not alan bir kimse koşmaya karar vermişse, derhal uygulamaya geçmesi yerinde bir uyum tepkisi değildir. Uygar bir toplumda gerginlik tepkileri esas uyum amaçlarından çok şey yitirmişlerdir. Uygar insanlar genellilde bu gibi tahrikleri bastırır ve daha akıla bir hareket biçimi seçerler. Her ne kadar dövüşme ya da kaçma sendromun davranış elemanları bastırabilir ya da biçim değiştirebilirse de insan bununla birlikte gelen biokimyasal sonuçlan bastıramaz.
Deneyler, deneysel olarak bastırılan psikolojik gerginliğin kalbe ve dolayısıyla dolaşım düzenine yük yükleyebileceğim, kanın pıhtılaşma süresini azaltabileceğini, bağışıklık tepkisinin bazı yönlerini engelleyebileceğini, mide salgısını, rahatsız edecek biçimde arttırabileceğini ve idrar zorluklan, seksüel görev bozukluklan ve iç salgı sorunlan doğurabileceğini göstermektedir.
Gerek şiddetli alarm tepkisi, gerekse de daha uzun süreli gerginlik tepkisi zihinsel hastalıkların gelişmesine ve gidişine önemli etkiler yapabilir.
Zihinsel gerginleştiriciler psikolojik tarot ve toplumsal yaşamlarımızın ana yönleridir. Örneğin mutsuz bir evlilik, iş güçlükleri, dostlarla anlamlı ilişkiler kuramama ya da sevilen birinin kaybı, sürekli keyifsizlik ve huzursuzluk doğurabilir. Yine farklı kişiler aynı ya da benzer durumları oldukça farklı biçimde karşılayabilirler.
Bazıları parasal geçici bir başarısızlıktan kolayca sıyrılırken ayni durumda öbürlerinin tüm yaşam değerlerini düşünüp zihinsel olarak dengesiz ya da çılgın bir duruma getirebilir. Bu ikinci tip kişiler her yerde tehlikenin gizli olduğunu düşünür duruma gelirler ve sorunlarla uğraşırken şiddetli huzursuzluk duyarlar. Böyle kimseler bir huzursuzluk nevrozundan acı çekiyor olabilirler.
Bu, Birleşik Devletler halkının önemli bir ünde bulunan sürekli bir düzensizliktir. Dr. Ferris N. Pitts, hastalınnın yüzde on ile yüzde otuzunun huzursuzluk nevrozundan rahatsız olduklarını söylemektedir.
Benzer Yazılar
- Budizm ve Hint Felsefeleri
- Evrenin Bütünlüğüne Ulaşmak
- Rüya Mitolojisi
- Gerçek Medyumlar Hakkında
- Astral Seyahat