Masumluk

Masum olma süreci gerçekten bir olma süreci değil, o varlığını keşfetme süreci. O bir keşif, bir başarı değil. Yeni bir şeye ulaşmıyorsun, sadece hep olmuş olduğun şeye ulaşıyorsun. O unutulmuş bir dil.

Çok defa olur: Yolda bir insan görürsün, onu tanıyorsun dur, yüzü tanıdık görünür. Aniden onun adım da bildiğini hatırlarsın. Dersin ki “Tam dilimin ucunda.” Ama bir türlü sana gelmiyor. Tam dilinin ucundaysa neden söyleyemiyor sun? Bildiğini biliyorsun, ama yine de hatırlayamıyorsun. Ve denedikçe daha zorlaşıyor, çünkü çaba harcamak seni daha gergin yapıyor. Ve gergin olduğunda doğandan daha uzak oluyorsun; zaten orada olan şeyden daha uzak oluyorsun. Gevşediğinde daha yakınsın; tamamen gevşediğinde, kendiliğinden su yüzüne çıkacak.

Daha kuvvetli deniyorsun, ama çıkmıyor, bu nedenle hepsini unutuyorsun. Sonra banyonda uzanırken ya da sadece havuzda yüzerken  adamın adını hatırlamaya bile çalışmıyorsun  aniden ortaya çıkıveriyor. Hatırlamaya çalışmıyordun ve çok gevşemiştin. Gevşediğinde genişsindir, gergin olduğunda darlaşırsın  ne kadar gergin, o kadar dar. Seninle içindeki arasındaki geçit o kadar dardır ki ondan hiçbir şey geçemez, basit bir isim bile.

Tüm büyük bilimsel keşifler tam bu gizemli şekilde yapılmıştır  deyim yerindeyse tam bu bilimsel olmayan yöntemle. Çabayı bıraktığında gevşersin, rahatlarsın. Yumuşak olursun, geniş olursun, açık olursun. O orada içerdedir, yüzeydedir. Zihnin artık gergin olmadığını anlayınca su üstüne çıkar.

Masumiyet oradadır, onu sadece unutmuşsun  onu unutturmuşlar. Toplum kurnazdır. Asırlardır insan öğrendi ki ancak kurnazsan bu toplumda hayatta kalabilirsin; ne kadar kurnazsan o kadar başarılı olursun. Politik oyun denen de budur: Kurnaz ol, başkalarından daha kurnaz ol. Bu sürekli kimin daha kurnaz olabileceği mücadelesi ve yarışıdır. Her kim daha kurnazsa o kazanacak, güçlü olacaktır.

Benzer Yazılar

Leave a Reply