1980’de, Alan Guth’a yeni şişme fikrinin Evren’in Kararlı Hal modeliyle nasıl bir ilişkisi olduğu sorulduğunda şöyle cevapladı: “Kararlı Hal modeli de ne?” 20 yıl öncesine kadar, Kararlı Hal modeli hâlâ Büyük Patlama modeline tutarlı bir alternatif.
Evren’in gelişiminin basit bir zaman çizelgesi. Şişmenin süreçteki yer solda belirtilmiştir.
olarak görülüyordu. Guth’m sorusundan bir çeyrek yüzyıl sonra, köprünün altından çok sular akmasına ve daha az sayıda insanın Kararlı Hal modelini hatırlamasına rağmen, çağdaş şişme teorisiyle nasıl ilişkili olduğunu yeniden ele almadan önce, tarihi biraz daha detaylı açıklamaya değer.
1940’ların sonunda, Evren’in genişlediği ispatlanmış olsa da, etrafımızda görebileceğimiz her şeyin bir tekilliğe (veya yakınma) kümelendiği zamandaki belirli bir anda varlık bulduğu fikriyle ilgili ciddi sorunları vardı. En büyük problem, o tarihte evrenin genişleme hızının tahminlerinin evrenin en yaşlı yıldızlardan bile genç, sadece birkaç milyar yaşında olduğu sonucunu çıkarmasıydı. Ayrıca, zamanın başladığı ana karşılık gelen bir başlangıcı olan Evren fikrine karşı yıllardır süregelen felsefi engeller vardı. Bütün bunlara karşı, Cambridge Üniversitesi’ndeki üç astronom/matematikçi Herman Bondi, Thomas Gold ve Fred Hoyle, kararlı bir hızla genişlemesine rağmen, Evren’in genel görünümünde ebedi ve değişmez olabileceği fikrini geliştirdiler.
îlk Kararlı Hal fikrinin özü, galaksi kümelerini birbirinden uzaklaştıkça, evrenin uzamasına sebep olan aynı işlemlerin kümeler arasındaki yeni uzay içinde, yeni hidrojen atomlarının oluşmasına sebep olabileceği, dolayısıyla maddenin kozmik yoğunluğunun sürekli aynı kalabileceğiydi. Bu işi yapmak için oluşması gereken yeterli yeni madde miktarı, sadece her yıl uzayın her 10 milyar metre kübünde yaklaşık bir atomdur, ki bu da çok abartılı gözükmemiştir. Bu atomlar, milyarlarca yıl boyunca galaksiler, yıldızlar ve maddesel dünyanın geri kalanını oluşturmak için yoğunlaşabilecek bulutları oluşturabilir.
1950’lerde, hatta daha da sonrada, Kararlı Hal fikri destekçilerine, bu şekilde hidrojen atomunun kararlı ve devamlı yaratımı kavramı, Evren’deki tüm maddenin aniden bir seferde bir Büyük Patlama’da oluştuğu fikrinden daha anlaşılmaz görünmüyordu. Eğer onlar haklıysa, o zaman kozmik zamandaki herhangi bir anda Evren, örneğin herhangi belirli bir uzay hacminde, her zaman aynı galaksiler var olamayabileceği ihtimaline rağmen,aynı sayıda galaksi ve kümelerle, hemen hemen aynı görünüme sahip olurdu.
Benzer Yazılar
- Burçlar ve Yaratıcılık: Sanatsal Enerjinizi Keşfedin
- Tarot Kartları ve İçsel Şifa
- Astroloji ve Sağlık: Hangi Burç Hangi Organı Temsil Ediyor?
- Tarot Falı ve Günlük Pratikler: Kendi Kartınızı Çekme
- Rüyalarınızda Ölen Kişilerin Mesajları