İŞ İLİŞKİLERİ

İş dünyasında genelimiz yüzeysel ilişkiler kurup maskeler ile dolaşma eğiliminde. Bu dünya içerisinde var olmaya devam etmek ve aynı zamanda incinmemek için nasıl davranmamızı tavsiye edersiniz?

Sevgililer, siz insanların yaşadığınız dünyada, kendi ruhlarınızı geliştirmek için seçtiğiniz birçok yoldan biri de iş yaşammızdır. Bizler şunu söylemeliyiz ki asıl olan, durum ne gerektirirse gerektirsin, sizin kendi özünüze ihanet etmeyecek şekilde hareket etmetsizdir. Aslında yaşanan her şey şeffaflık ilkesiyle doğru orantılı olduğu zaman yürüdüğünüz yollar size açılır. Bu yol tabi ki bizim perspektifimizden ruhsal yolculuğunuza ait yollardır.

İnsanlar maskelerini bir şeylerden korunmak veya birilerini korkutmak amacıyla takarlar. Bu maskeler, zamanla kullanan kişilerin vicdanlarını da maskeler. Bu yüzden sizden ricamız iş dünyasının bu karmaşık yapısına rağmen her zaman, her koşulda yüreğiniz ile davranmanız ve iç sesinize kulak vermenizdir. Sizlerin asıl amacı bu dünyada egolarınızı değil, kalbinizi konuşturmak olmalı.

Tabi ki parayı sevin, seçin ama hiçbir zaman onun esiri olmayın.

İş yaşamında yönetici konumunda olan ve iş yerinin selameti açısından çalışanları ile ilgili (işten çıkarmak vb. gibi) olumsuz kararları uygulamak zorunda kaldığında vicdanen rahatsızlık hisseden insanların bu tip durumlarla ilgili nasıl hareket etmelerini tavsiye edersiniz?

Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki evrendeki hiçbir şey tesadüf değildir. Her şey olması gerektiği gibi olmaktadır. Yöneticilik koltuğunda oturan kişiler büyük sorumlulukların altına girdiklerinden, deneyimleri de ruhsal anlamda bir o kadar zorlayıcı olmaktadır. İşten çıkarılan insanların, bu deneyimi yaşayıp almaları gereken dersleri, kendilerince fark etmeleri gerekiyordum Bu, sürecin bir parçasıdır.

Bunu böyle düşündüğünüz zaman bu olaya farklı gözlerle bakabilirsiniz. Ama şunu da belirtmeliyiz ki eğer kararlarınız sizin omuzlarınıza çok ama çok fazla ağırlık vermeye başlıyorsa, bu yükü taşımak size zor geliyorsa lütfen bulunduğunuz durumu tekrar ve tekrar düşünün. Çünkü bu durum da sizin vicdani imtihanınız olabilir. Sizler için en zor olan vicdani bir yükün altında kalmaktır. Kalbiniz her zaman sizin pusulanızdır. Zorda kaldığınızda onu izlemeniz sizin yararınıza olur.

Bir yönetici (ya da çalışan) istemeyerek de olsa bir haksızlığa alet oluyorsa, bu durumda ne yapmalıdır?

Siz Bütün’ün gözüyle göremediğiniz için olaylara parça parça bakıyorsunuz. Eğer bir Ruh haksızlığa uğradığını düşünüyorsa iki seçim şansı vardır. Ya haksızlığa karşı çıkacak ya da sinip kalacaktır. Bu durumda yaptığı seçime göre, enerjisi ya stabil kalacak ya da yükselecektir. Önemli olan sizin kendi seçimlerinizde kendinizi ruhsal boyutta ifade edebilmenizdir.

Diyelim ki iş yaşamında bir çalışan istemeden de olsa bir haksızlığa alet oldu ve sizin deyiminizle vicdani olarak rahatsızlık duyacağı şekilde hareket etti. Bu durum bir Ruhu nasıl etkiler?

Sizin Ruhlarınız şeffaflık ilkesiyle çalışır. Dürüstlük ve içtenlik onu besler. Vicdani rahatsızlık bu ilkelere ters düşüldüğü durumlarda ortaya çıkar. Ve Ruhu, bir elmanın içine giren kurt gibi kemirir. Bu sizlerin yük altında ağırlaşmanıza ve bu duyguyla yaşamanıza sebep olur ki bu durum sizin auranızda delikler açar. Vereceğiniz kararların doğruluğu ve sonuçları sorgulanmaya başlanır. Bundan kurtulmanın en iyi yolu bu duygudan özgürleşmeyi seçmektir. Ve kalbinizle, yürekten bunun için evrenden ve kendisi olmasa da, vicdani rahatsızlığın kaynağı olan kişiden hayali olarak da olsa özür dilemektir. Bu her durum için geçerlidir. Vereceğiniz kararlar şeffaflık, dürüstlük, içtenlik ilkesine uyumlu olmalıdır.

Bazen iş yerimiz ya da işimiz ile ilgili hiçbir sorun yokken, sırf iş yerindeki bir yöneticimiz ya da iş arkadaşımızla yaşadığımız zorlayıcı, baskıcı bir iş ilişkisi yüzünden işimizi terk etmek istediğimiz anlar oluyor. Bu tip durumlarda nasıl davranmamızı tavsiye edersiniz?

Sevgililer, iş yaşamında karşılaştığınız bazı kişiler zorlayıcı gibi gözükmelerine rağmen, aslında onlar orada sizlerin deneyimlemesi gerekeni size sundukları için orada bulunmaktadırlar. Bu tip durumlar kıskançlıklarla genel itibariyle belirginleşmektedir. Bunlar mesela bulunulan pozisyonda yükselme olacakken o mevkiye başkasının atanması (ki sizin hakkınızda yanlış ve yersiz konuşan kişiler yüzünden engellenme durumları) veya en yakın iş arkadaşlarından yenilen kazıklar gibi durumların örneklenebileceği şeylerdir.

Bu tip durumlarda size önereceğimiz şey sakin kalıp iş dünyasındaki durumunuzu ele alıp, bir zaman aralığı içinde sakince değerlendirmeniz, ardından Ruhunuzun kaldıramayacağı boyutlara ulaşır ise yer değiştirmenizdir. Ancak hiçbir zaman kendi hayatınızın önüne başkalarını set olarak görmenizi tavsiye etmiyoruz.

Öncelikle durumu sakince ele alın ve tavırlarınızda sanki “bütün bunları ben deneyimlemem gerektiği için deneyimliyorum” şeklindeki bir farkmdalık içinde kalmayı seçin. Ama bazı durumlar sizden çok karşınızdaki kişinin deneyimlemesi gerekeni sunduğu için o tip durumlarda kendinizi “bu durumda ben sadece rol alan kişiyim” şeklindeki tavırla, farkındalıkla sakinleştirebilirsiniz. İş değiştirmekten öte ilk adımlarınız bunlar olmalı ama şunu üzerine basarak söylemek isteriz ki “her değişim bir fırsattır”. Bu ya deneyimlemeniz gerekeni orada devam ettirmek için ya da enerjinizi yükseltmiş olarak daha iyi bir seviyede hayatınızı sürdürebilmek içindir.

İŞ İLİŞKİLERİ_0.jpg

Benzer Yazılar

Leave a Reply