Gebelik Bir Sağlık Durumudur

Gebelik inanılmaz bir süreçtir. Genç kızlıktan kadınlığa, birinin kızı olmaktan, birinin annesi olmaya uzanan bir yoldur. İki insan arasındaki sevginin açık ilanıdır. Yetiştirilirken bize öğretilenlerin aksine, rasyonel olan zihnimizin ve duygularımızın, idareyi bedenimize bırakmak zorunda kaldığı bir zamandır. Öylesine büyük bir yaşamsal olaydır ki, onu anlatmak, şimdiye kadar pek çokları denemiş olsa da, hemen hemen imkânsızdır.
Gebelik, bir hastalık değildir. Gebelik bir sağlık durumudur.

Sağlıklı bir bebeğe gebe kalmak, onu taşımak ve dünyaya getirmek için öncelikle kadının kendisinin sağlıklı olması gerekir. Gebelik süreci, kadının bedenini zorlaşa ve bazen rahatsızlık verici fiziksel belirtiler gösterse de, kadınların büyük çoğunluğu oldukça sağlıklıdır ve sağlıklı bebekler taşırlar.

Bedeninize en iyi şartlar sunulur ve işler kendi düzenine bırakılırsa, bedeniniz, bebeğinizin içinde büyüyeceği ve gelişeceği mükemmel ortamı yaratabilecek güçtedir. Maalesef, günümüzün modern yaşam biçimi, birçok yönüyle, sağlıklı bir gebeliğin zorlaşmasına katkıda bulunmaktadır. Stres, maddi baskılar, kötü beslehme alışkanlığı ve hareketsiz yaşam biçimi modern yaşamın getirdiği zorluk etmenleridir. Ancak, kadınların karşı karşıya kaldıkları ve onları en çok sarsan şey, kendi korkularıdır. Bu korkular, modern doğum öncesi bakım ortamı sayesinde daha da büyür.

Gebe kadınlar daha kırılgandırlar ve kolay etkilenebilirler. Gebe bir kadınla ilgilenen kişilerin ona davranış biçimleri, onun, kendisini ve bebeğini algılama biçimini ve doğumla ilgili geliştirdiği düşüncelerini ciddi oranda etkiler.

Doğum öncesi bakımın, sürekli olarak kadınların bedenlerinin ve bebeklerinin test edilip değerlendirilmesine odaklanmış olması, kadınların, gebelikle ilgili olan birçok sorunun görülme sıklığından korkmalarına ve bunu olduğundan fazla olarak değerlendirmelerine yol açmıştır. Kadınların %10’unun belirli bir durumu yaşadıklarını ve bebeklerin %10’unun belirli bir hastalığa yakalandığını gösteren istatistikler de yanıltıcıdır, çünkü sağlıksız olan bir annenin, bebeğinin de sağlıksız olma olasılığı daha yüksektir.

Buna bir örnek sigara içen annelerdir. Sigara içen kadınların bebekleri daha düşük kilolu olur. Düşük kilolu bebekler, doğum sırasında daha büyük sıkıntı yaşarlar. Böyle bir sıkıntı yaşayan bebekler, güvenlik amaçlı olarak sezaryenle doğurtulurlar. Sezaryenle doğmuş olan bebekler, doğum sırasında uyuşturucu ilaca daha fazla maruz kaldıklarından, doğum sonrasında daha az tepki verebilirler. İşte burada, aynı gebelikte, tek bir temel sebebe dayalı olan hem rahim içi gelişme geriliği, hem fetal sıkıntı, hem cerrahi müdahale, hem de ‘güçsüz bebek sendromu’nu bir arada görüyoruz. “Güçsüz bebek sendromu” (floppy baby syndrome); farklı, çoklu nörolojik sorunlar ve kas sorunlarından kaynaklanabilen ve yeni doğan bebeklerin kas tonularınm yeterli olmadığı, normal olmayan durumların genel tıbbi referans adıdır.

logo

Benzer Yazılar

Leave a Reply