Bu başlıca Niels Bohr tarafından geliştirilen, kuantum seviyesinde bir seçim olduğunda bir yolun seçilip diğer tüm o lasılıklarm “dalga fonksiyonunun çökmesinde” kaybolduğunu söyleyen kuantum fiziğinin Kopenhag yorumuna benzerdir. Ama Susskind’in vurguladığı gibi, dalga fonksiyonunun çöküşü, kuantum fiziği matematiğinin parçası değildir, bu “Bohr’un deneyi bir gözlemle bitirmek için eklemek zorunda olmuş olduğu bir şeydir”. Evren bir gözlemle bitmediği için, Kopenhag yorumu diğer pürüzlerinden oldukça farklı olarak, Çoklu Evren’i tanımlamaya çalıştığımızda uygun değildir.
Diğer yaklaşım Susskind’in paralel bakış açısı dediği şeydir. Sicim teorisi tarafından sağlanan farklı durumlar boyunca birinden diğerine geçen tek bir evren yerine, Kozmik Manzara boyunca dağıtılmış, her biri bir diğerine paralel olarak aynı anda kendi yolunu ilerleten birçok cep evreni içerir. Bu bakış açısından, bazılarının yaşama uygun durumlarla sonlanacağı kesindir. “Diğerleri kimin umurunda?” diye belagatli bir şekilde sorar Susskind. “Yaşam olabileceği yerde oluşacaktır”.
Susskind bunun kuantum fiziğinin Everett versiyonu gibi olduğunu söyler. Ama aslında David Deutsch’un fikrine daha fazla benzer. Kozmik Manzara’da belirli herhangi bir cep evrenden başlayarak her olası gelecek, Manzara’nm bir yerinde var olacaktır ve manzaradaki sınırlı bir bölge boyunca tek bir nehir gibi kıvrılan cep evren dizisini bağlayan özgün bir çizgi yoktur. Bu daha çok büyük bir selin tüm Manzara’yı basması dolayısıyla her çukurun suyla dolması gibidir.
Susskind bunu derin bir öngörü olarak görür:
Belki de en sonunda kuantum fiziğini sadece dallanan bir megaevrende anlamlı olduğu ve megaevrenlerin de sadece Everett’in yorumunun dallanan gerçekliği olarak anlam kazanacağını bulacağız.
Megaevren veya birçok dünya yorumu dilinin hangisini kullanırsak kullanalım, Sicim Teorisi’nin devasa Manzaralıyla beraber paralel bakış, Antropik îlke’yi saçma bir totoloji olmaktan çıkartıp güçlü bir düzenleme haline getirecek iki unsur sağlar.
Bu satırlar, elinizdeki ta şimdiye kadar ele alınmış her şeyi toparlayarak, tartışmaları memnuniyet verici bir şekilde noktalamaya çalışır. Sicim teorisinin Kozmik Manzara’sı, daha geniş bir ölçekte kendi içerisinde şişmeyi de kapsayan David Deutsch’un birçok dünya teorisinden ibarettir. Ama toplanması gereken son bir dağınıklık ve Susskind tarafından toparlanmış resme eklenmesi gereken bir parça daha vardır. Bazı insanlar tarafından ciddiye alman bu yarım kalmış iş, Evren’in bir taklit olduğu fikridir, yani Matrix filmi serisindeki karakterlerin dünyasından farklı olmayan bir bilgisayar simülasyonunda olduğumuzu söylemektir. Bilmecenin son parçası ise evrenlerin doğuşunda karadeliklerin rolüdür.
Benzer Yazılar
- 1-2-3 Mayıs Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri
- 25-26-27 Mart Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri
- 1-2-3 Nisan Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri
- 7-8-9 Nisan Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri
- 16-17-18 Mayıs Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri