Yıldızsal kalıtım, yakın bir zamanda M. Ga uquelin’in kendisinin yürüttüğü tekrarlamalar tarafmdan doğrulanmamaktadır.
1984 deneyleri büyük popülasyonlar üstünde gerçekleştirilmiş olmasına karşın, iki araştırmacıdan ilk deneyleri gerçekleştiren Mme. F. Gauquelin’e göre verileri doğru olarak toplanmışsa, ve çok fazla doğal olmayan doğumu içeriyorlarsa etkiler ortaya çıkmamış olabilir.
Demek ki bu çok temel sorun havada kalmaktadır: Yeni araştırmalar yapılmasını beklemek gerekir. Yukarıda sözü edilen kontrol komitelerinin bu yıldız kalıtımı olgusunu hiç ele almamış olmalarıda şaşırtıcıdır.
Fotoperiyodizm. Genel olarak astroloji ve özel olarak zodyak, Kuzey yarıküredeki mevsimlerin değişimine dayanır: İnsanlığın geleceği ve fotoperiyodik ardarda gelişin yıllık evrimi arasındaki ilişkileri bulmamıza yarayacak bir araştırma yolunu dikkate almak gerekir.
Fotoperiyodun gün ve gece uzunlukları arasındaki ilişki olduğunu hatırlatalım. Bu uzunluklar tarih ve yere bağlı olarak dönemsel biçimde değişirler. Bu konumın çevresinde ele alınması mümkün olmayan geniş bir literatür, omurgalı ya da omurgasız hayvanlardaki birçok biyolojik olgu için gün uzunluğunun “işaret edici” rolünü ele almaktadır.
Herşeyden önce iki yarıkürede, mevsimlerin etkisini ve IQ yardımıyla ölçülü zekayı ilişkilendiren, şimdiden eski sayılabilecek çalışmaların var olduğunu belirtelim.
Yeni yazarlar, daha açık bir biçimde kişiliğin farklı özelliklerini gözönüne alarak, astrolojik tezlerin incelenmesine daha çok yakınlaşırlar. Doğum mevsimiyle kadm olmanın (Califomia Psychological Inventory tarafmdan icat edilmiştir. )72 ve yine psikometrik olarak test edilen diğer özelliklerin ilişkisi yoktur.73 Testlerin olumsuz sonuçlandığını kabul ederken psikometrik anketlerin daha önce belirttiğimiz kullanım zorluğunu unutmamak gerekir.
Bazı astrologlar zodyağı fotoperiyodik bir açıdan yeniden ele almaya çalışmışlardır: Bu çalışmalar övgüye değer çünkü, günümüzde bilimin elinde bulundurduğu birikimlerin bazılarını hesaba katan bir astroloji yaratmak için bir çabaya örnek oluştururlar.
Amerika Birleşik Devletleri’nde Rudhyar daha 1943’te şunları yazar: “Astrolojiyi kişisel deneyimin en yalın ortak paydası olarak yeniden formüle etmeye çalıştığımıza göre, yıllık devre boyunca sürekli ilişki içinde bulunan iki kozmik gücü, “gündüz gücü” ve “gece gücü” olarak adlandıracağız. Bu adlar, en eski astrolojik terminolojisiyle uyum içinde olmakla kalmayıp, aynı zamanda da günlerin ve gecelerin uzunluğunun sürekli evrim içindeki devrelerini akla getirmekedirler.” Yazar, bu tanıma dayanarak, zodyağın 12 burcunun özelliklerini yeniden ele alır.
Pavlov’un tipolojisinden yola çıkarak tutarlı bir sistem oluşturan astrolog J. P. Nicola’nınki, daha çok desteklenmiş bir çalışmadır.
Başlangıçta, aşağıdaki çift unsurlu kavramları ortaya koyar:
Gün: Olumlu uyarıcı: uyarılma;
Gece: Olumsuz uyarıcı: içe atma; bunlardan da 4 mevsimin aşağıda belirtilen özellikleri ortaya çıkar:
İlkbahar: Günün uzaması: uyarılmanın hızlanması;
Yaz: Günün kısalması: uyarılmanın yavaşlaması;
Sonbahar: Gecenin uzaması: içe atmanm hızlanması;
Kış: Gecenin kısalması: içe atmanm yavaşlaması;
Benzer Yazılar
- 7-8-9 Eylül Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri
- Yengeç Burcu Kız Çocukları
- Aslan burcu 2016 yorumu
- Aslan Burcunun İyi Ve Kötü Yönleri
- Yengeç burcu ve hediyeleri