Vicdanımız, gerçekten bize mi ait, yoksa özgür iradeyle bağlantılı oldukları için rehberlerin vicdanı mı?

Siz alıcı-verici istasyonlarsınız. Çok nadir olarak kendi düşüncelerinizi kendiniz oluşturursunuz. Radyo ve televizyonunuzun ayarlanabilecek kanalları, titreşimleri yani frekansları- vardır. Dolayısıyla sizin frekansınız var. O frekans, sizin’dalgaboyunuzdakilerden düşünce, idea, öneri, ilham, rehberlik ve çeşitli fikirleri almanızı sağlar. Siz bu dalgaları aldıkça onlar kişiliğinizden etkilenirler ve diğer insanların alması için yollarına devam ederler.

Bu olayın tümünde tekâmülünüz belirleyici rol oynar. Ruhsal olarak daha yükseğe çıkmışsanız daha büyük düşünce size ulaşabilir. Bu yüzden de bu düşüncenin verici istasyonu durumundayken etkisi o derece büyük olacaktır.

Bu konu tekrar açıldığında rehber şöyle cevapladı:

Kimse kusursuz özgür iradeye sahip değildir. O, sınırlı bir alan içinde kalan bir özgür iradedir. İradeniz kontrol edemediği koşullara tâbidir. Ruhunuz yeniden doğmadan önce neyi başarması gerektiğini bilir. Farkındalığın uyanması uzun bir süre gerektirebilir.

Ruh ise kendisine kazınmış farkmdalığa sahiptir. Bu farkmdalık uyanmazsa tekrar doğması gerekecektir. Far-kındalık gelişirse ruh, doğumunun amacını yerine getirmeye başlayacaktır.

Ben insan doğasını değiştiremem. İnsan doğası çok esnek. En yüksek seviyeye de uyabilir, maalesef en düşük seviyeye de inebilir. Bu, dünyaya gelmenin büyük amacıdır. İçinizde tanrısal imkânların tümüne sahipsiniz. Topraktan gelen fiziksel bir bedene sahipsiniz, ancak bu bedenin harekete geçmesi ona can veren ruhtan kaynaklanmaktadır.

Varlığınızı düzenlemede önceliği ruha ya da maddeye verme konusunda seçim hakkına sahipsiniz. Bu insan sorununun doğasıdır. Ancak yardım için size gelenlere elinizden geldiğince yardım etmelisiniz. Yardım edemezseniz onları yalnız bırakınız. Size gönderilen insanlar için söylemek gerekirse, bu kendilerini bulmaları için bir fırsattır. Başarırlarsa hizmet etme şansını verdikleri için onlara teşekkür ediniz. Ancak başaramazlarsa onlar adına üzülünüz.

Bir başka ziyaretçi özgür iradeyi sorduğunda, Silver Birch onun zamanla ilişkisini açıklama fırsatını buldu.

Soru dolambaçsız sorulmuştu: “Özgür irade nasıl işler? ” Kadın ziyaretçi, “Zamanı sonsuz şimdi olarak nitelediğiniz İki Dünya kitabında okuduğum bir şey ilgimi çekti.” dedi ve ekledi: “Yaşamımda gerilere gittiğimde çatışan kararlarımı, neden ve sonucun işleyişini, tüm zinciri görebiliyorum. Geleceği görebilseydim beni neyin beklediğini görebilirdim. Ama gerçek bu ise özgür iradem nerede devreye girecek?” Rehber şu cevabı verdi: Üzgünüm ki biraz şaşırmışsın. Zaman sonsuz şimdidir. Geçmiş veya gelecek değildir. Geçmişinizi ve geleceğinizi tayin eden, zaman ile olan ilişkinizdir. Bunun ifade edilmesi çok zor ama zamanı sürekli dönen bir daire olarak gözünüzde canlandırabilseydiniz dokunduğunuz nokta sizin şimdi dediğiniz zamandır. Dokunmuş olduğunuz nokta sizin geçmiş dediğiniz zamandır. Dokunacağınız nokta sizin gelecek dediğiniz zamandır. Ancak zaman bakımından geçmiş veya gelecek yoktur.

“Geleceği görme” dediğiniz şey, sizin fiziksel dünyanın üç boyutlu sınırlarından kaçtığınız ve geleceğinizin ne olacağını gördüğünüz andaki durugörü veya uyum yeteneğidir. Harekete geçirdiğiniz nedeninin sonucunu, özgür iradenizin neyi yarattığını görürsünüz. Ancak bu zamanı değil sadece onun zamanla olan ilişkinizi etkiler.

Benzer Yazılar

Leave a Reply