Kuantum dünyasında da günlük yaşamda olduğu gibi, varoluş ve ilişki birbirinden ayrılamaz. Kuantum madalyonunun iki yüzü vardır ve bunlar temelde söz ettiğimiz dalga/parçacık ikiliğidir. Bu tıpkı insan olarak varoluşumuzun zihin ve beden olarak; zihinsel yaşamımızın da netleşmiş, arka plan farkındalığı ve yoğunlaşmış düşünce olmak üzere iki yönünün olması gibidir.
Son derece bütünleşmiş zihin/beden ilişkisinde dalga/parçacık ikiliği iyi bir metafor oluşturur. Fakat bilincin, beynin kuantum sistemindeki tutarlı sanal foton düzeninden (BoseEinstein yoğunluğu) doğduğu fikrine bakılırsa bu, metafordan daha fazla bir şeydir. Bu kuantum “şey”inin dalga/parçacık ikiliği dünyada en birincil zihin/beden ilişkisi haline getir ve tüm bunun merkezinde de yüksek seviyelerde yaşamın zihinsel ve fiziksel yanlannı tanınz.
Çok temel olduğu ve başka hiçbir şeye ya da işleme indirgenemediği için dalga/parçacık ikiliği, zihinselle fizikselin kökenini ve bunlann her biriyle neyi kastettiğimizi görmemizi sağlar.
İki ya da daha fazla parçacıkla herhangi bir kuantum sisteminde her parçacık hem “şeylik” hem de bağıntılılık” özelliğine sahiptir: Birincisi parçacık olmasından, İkincisi de dalga olmasından kaynaklanır. Dalga özelliği yüzünden kuantum sistemleri bileşen üyeleriyle aralarında klasik sistemlerde olmayan yakın ve tanımsal bir ilişki sergilerler.
Benzer Yazılar
- Burçlar ve Yaratıcılık: Sanatsal Enerjinizi Keşfedin
- Tarot Kartları ve İçsel Şifa
- Astroloji ve Sağlık: Hangi Burç Hangi Organı Temsil Ediyor?
- Tarot Falı ve Günlük Pratikler: Kendi Kartınızı Çekme
- Rüyalarınızda Ölen Kişilerin Mesajları