Büyük çocuk, daima en güçlü ve en beceriklidir. Tabidir ki bu üstünlüğünü küçüğe karşı kullanma eğilimindedir. Küçüklere, özgüvenlerini kaybetmemeleri için, büyüdükleri zaman onların da güçlü ve becerikli olacaklarını söylemeliyiz. Kimi anne babalar, çocuklarına nasihat ederken kendilerinin küçükken çok uslu, söz dinler, çalışkan olduklarını söylerler. Bu tür telkinler doğru değildir. Her çocuk, çevresini keşfetme ve deneme yanılma yoluyla öğrenme adına az veya çok yaramazdır. Ancak, biz büyükler, hatalarımızı unutma konusunda oldukça istekliyizdir. Fırsat buldukça övünmekten geri durmayız. Küçük Fundanın yabancıların ve çocukların önünde övünmekten, okul yıllarında ne kadar başardı olduğunu, gençliğinde ne kadar güzel bir kız olduğunu anlatmaktan hoşlanan zayıf kişilikli bir annesi vardı. Bir gün yabancılar gittikten sonra, küçük Funda annesinin kulağına eğildi ve şöyle dedi: “Anneciğim, biliyorsun övünmek kötü bir huydur.”
Para, mal ve eşya düşkünü olmak da kötü bir huydur. Küçük Haşan büyük annesinin bütün artıkları ve eskileri saklayıp ilerde kullanmayı tasarladığını görmüştü. Bir gün küçük Haşana yeni bir ayakkabı alındı. Annesi eski ayakkabılarını fakir bir komşunun küçük oğluna vermeyi düşünmüştü, ancak bir türlü bulamıyordu. Küçük Hasan’a
eski ayakkabılarını ne yaptığını sordu. Haşan ciddi bir ses tonuyla cevap verdi: “Onları ileride oğluma giydirmek için sakladım.” Bir gün sonra, küçük Haşan annesinin eski ama kullanılır durumda olan ayakkabılarını komşu çocuğuna verdiğini duyunca çok kızdı. “Neden ayakkabılarımı başkasına veriyorsun, onları oğlum için sakladığımı söylemiştim,” dedi. Cimriliğe ve aç gözlülüğe alıştırılmış öyle çocuklar vardır ki, yolda buldukları işe yaramaz bir sürü şeyi ceplerine doldurur, eve gelince odalarındaki hazine kutusuna boşaltırlar. Bu çocuklar büyüdükleri zaman harcamaktan çok biriktirmekten zevk alacaklardır.
İlk çocukluk hatıraları, hayattan aldığımız ilk derslerdir. Anne ve babayı taklit ederek büyürüz. Çocuk üzerinde sözlerden çok davranışlar etkilidir. Çocuğun kişiliği üzerinde genlerin tesiri inkâr edilemez, ancak anne ve babayı taklit ederek kazandıkları kişilik daha baskındır. Bazı anne babaların çocuklarına terbiye saati ayırdığını duydum. Bu anne babalar, bilmiyorlar ki, bütün gün birbirlerine ve çocuklarına karşı gösterdikleri davranışlar zaten başlı başına bir terbiyedir. Çocuk, sözlere göre değil, davranışlara göre hüküm verir. Siz çocuğa karşı ne kadar doğru iseniz, o da size karşı o kadar doğru olacaktır. Çoğu zaman çocukların da kendileri için bir şeyi isteme veya istememe hakkı olduğunu unuturuz. Onların hep bize benzemelerini isteriz. Küçük bir çocuk, tuvaletini zorla yaptırmaya çalışan büyük annesine şöyle bağırdı: “Büyük anne, bu benim karnım, senin karnın değil!”
Gelelim oğlunuzun neden hırsızlık yaptığı meselesine. Annesini kendisinden koparan, sevgisini çalan küçük kardeşinden intikam almak için onun sevdiği oyuncağı çalmış. Böylece onun da acı duymasını istiyor. Burada, “senin malın-benim malım” kavramını henüz öğrenmediği için yaptığı şeyin hırsızlık olduğunu bilmez. Yaptığı şeyin hırsızlık olduğunu söyleyerek onu utandırmak yerine, yumuşak sözlerle başkasına ait bir malı izinsiz almanın doğru bir davranış olmadığını anlatmanız ve ona mülkiyet kavramını öğretmeniz daha isabetli olur. Çocuğun en zor öğrendiği şey, paylaşmadır. Çocuk benmerkezcidir, bütün dünya onundur. Annesini ve babasını kardeşiyle paylaşması gerektiğini acı çekerek öğrenecektir. Allah aşkına, paylaşmayı bilen kaç çocuk vardır? Yan yana oynayan iki çocuktan birinin on oyuncağı olsa, yine gözü yanındaki çocuğun elindeki tek oyuncaktadır. Onun tek oyuncağını ister, ama kendisine ait on oyuncaktan birini vermeye razı olmaz. Çocuk psikolojisini bilirsek, onları anlamamız ve zor zannettiğimiz problemleri çözmemiz daha kolay olur.
Çocuklarınızın oyunlarını izlemekle çok iyi yapıyorsunuz. Oyun çocuğun en ciddi işi ve en zevkli öğrenme aracıdır. Eğer çocukları oyun seçiminde serbest bırakır, hayal dünyalarına müdahale etmezseniz; yetenekleri kısa zamanda gelişecektir. Bir tek zekâ çeşidi yoktur, zekâlar farklı farklıdır. Kimi çocuk yaratılıştan matematik zekâya sahipken kimi çocuk müzik veya resim zekâsına sahiptir. Her çocuk, yüksek düzeyde bir zekâya sahipken diğer zekâlarda normal veya normalaltı seviyede olabilir. Yetenekleri de bu düzeyde gelişecektir. Eğitim ve öğrenme açısından basit, el yapımı ve çocuğun hayal dünyasını zenginleştiren oyuncaklar daha değerlidir. Zengin ailelerde çocuğu pahalı hediyelere boğmak gibi kötü bir âdet vardır.
Benzer Yazılar
- 1-2-3 Mayıs Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri
- 25-26-27 Mart Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri
- 1-2-3 Nisan Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri
- 7-8-9 Nisan Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri
- 16-17-18 Mayıs Tarihinde Doğanların Burcu Ve Özellikleri