Uyanış, derhal çözüm bulma telaşıyla panik yaratan bir farkın dalık değildir. Gandhi bu olay sayesinde kendisinin maruz kaldığı muamelenin gerçekliğinden ziyade, hayatın gerçek “kanunlarını” gördü. Sadece kendi yaşadıkları değil, o fakir ailenin yaşadıkları da onda yeni bir uyanışa sebep olmuştu. Neden buradaydık, burada bulunma amacımız neydi? Trenlerden biri gelip diğeri giderken O, ilk kez yaşadığı garip duyguların karmaşası içindeydi.
Yıllar sonra Gandhi’nin biyografisini yazdığı eserde, Louis Fischer, Hıristiyan bir misyoner olan Dr. John Mott’un Gandhi’ye hayatına yön verecek kadar onu etkileyen en önemli anı sorduğunundan bahsetmektedir.
Gandhi cevap olarak Maritzburg’da o gece yaşananları anlatır. Bütün geceyi platformda o dondurucu soğukta titreyerek, yere çömelmiş bir vaziyette geçirirken, yaşadığı utancın şokuyla paltosuna sarınmayı bile akıl edememiştir.
Bu manzara bana göre ruhsal zekâmıza uyanış anının en eşsiz anlatımıdır. Bu an, bizi ruhsal özümüze kavuşturacak benlik yolculuğumuzun başlangıç noktasıdır.
Savaşma, kaçma ve farkındalık
Bu adımda ve bundan sonraki adımlarda göreceğimiz üzere, benlik seviyesi ya bizim kendilik kimliğimiz olarak ya da gelişmekte olan yeni benlik seviyesi bilincimiz olarak hareket eder. Kendilik kimliğimiz SQ’nun gelişmemesi durumunda da varlığını devam ettirmek üzere eğitilmiş olan bir aktördür. Biz kendi büyük benliğimizi kullanmayı tercih etmediğimiz sürece benliğimizin vazifesini kimliğimiz üstlenecektir. Kimliğimiz sistemlerimizi, IQ’mu zu kullanır ancak kendi hiçbir ilerleme kaydedemez. Dünyayı eline alır, aldatıcı, makul yoldan hareket edebilir, akıllı olabilir ya da olmayabilir ancak kesinlikle sabittir, alışılageldiği üzeredir ve hep kendini tekrarlar.
Benzer Yazılar
- Burçlar ve Yaratıcılık: Sanatsal Enerjinizi Keşfedin
- Tarot Kartları ve İçsel Şifa
- Astroloji ve Sağlık: Hangi Burç Hangi Organı Temsil Ediyor?
- Tarot Falı ve Günlük Pratikler: Kendi Kartınızı Çekme
- Rüyalarınızda Ölen Kişilerin Mesajları