Psikolojideki anahtar noktalardan bir tanesi, düşüncelerinizin duygularını etkilemesidir. Aşağıda, kendinizi olumlu bir ruh halinde hissettiğiz süreyi artırmanızı sağlayacak bir kaç düşünce bulacaksınız.
Başınıza gelen iyi şeyleri düşünün. Her gün en azından bir kez, yaşamınızdaki iyi ve belki de hârikulade şeyleri düşünmek için zaman ayırın.
Hoşlandığınız yanlannızı anımsayın. Kendinizi çok mutlu hissetmediğiniz zamanlarda, sahip olmaktan memnun olduğunuz özelliklerinizi düşünün.
Olumlu düşüncelere odaklanın. Aklınıza olumsuz düşünceler üşüştüğünde, kısa bir süre için bile olsa daha olumlu bir şeyi düşünün (çalıştıkça daha başarılı olacaksınız) ya da hoşlandığınız bir şeyi yapın.
Önümüzdeki haftalarda, olumlu düşüncelerinizi artırmak için neler yapacağınızı not edin ve bunlardan faydalanın:
Şunlan yapacağım:
Olumlu psikoloji bize, tepkisel alışkanlıklarımızın (bir şeyler yanlış gittiğinde kendimize söylediğimiz şeylerin) genellikle birer çarpıtma olduğunu söylemektedir: bunlar, katı bir anne baba, çocukluk çatışmaları ya da acımasız bir öğretmen gibi geçmişteki hoş olmayan deneyimlerin ürettiği kötü düşünce alışkanlıklarından başka bir şey değildir. Fakat zaman geçtikçe, artık bu alışkanlıklar kendi içimizden yaratılmaya başladıkları için onları birer kutsal söz gibi kabul etme eğiliminde oluruz.
Sevilemeyecek ya da iş verilemeyecek biri olduğumuza inanmamız bunun doğru olduğu anlamına gelmez. Olumsuz sesinizi bir süreliğine, en azından söylediği şeyin doğru olup olmadığını görecek kadar uzakta tutmayı öğrenmeniz çok önemlidir. Çoğu zaman karanlık düşünceler yalnızca aşırı tepki göstermekten başka bir şey değildirler. Örneğin, eğer diyetini bir kez bozdunuz diye, “kocaman bir domuzum” şeklinde düşünür ve bunun üzerine diyetinizi toptan bırakırsanız, hatalı olan şey düşünme biçiminizden başka bir şey değildir. Bunun yerine kendinize, “bu konuya daha az yıkıcı bir şekilde yaklaş manın bir yolu var mı?” diye sorun.
Elbette ki yeniden yapılanmak, yani otomatik olarak doğan kötümser düşünceleri tanımayı ve bunlara karşı çıkmayı öğrenmek çalışmayı gerektirir. Araştırmalar, beynin yeni bir alışkanlık edinmesinin 21 gün sürdüğünü göstermektedir ve bunu takip eden 63 gün ise öğrendiğiniz şeyin iyice yerleşmesini sağlamaktadır. İlk başlarda kendinizi biraz garip hissedebilirsiniz ama çalışmayı sürdürürseniz, kısa süre sonra sürekli olarak yeni öğrendiğiniz şekilde davrandığınızı fark edeceksiniz.
Ne yaparsanız yapın, meseleleri, gecenin bir yarısında uykunuz kaçtığında çözmeye çalışmayın. Kendinize şöyle söyleyin: “Şu an gecenin yarısı ve herhangi bir sorunu çözecek kadar dinlenmiş bir durumda değilim. Yarın, bu mesele üzerinde çalışmak için daha doğru bir zaman olacak.”
Her şey bir yana, kendinizi olumsuz düşüncelere sahip olduğunuz için cezalandırmayın; böylesi kendinizi iki kez cezalandırmak olacaktır.
“Yaşam hakkında olumlu olmanın ve yarının iyi bir gün olacağına inanmanın iyi bir şey olduğunu düşü nüyorum.”
Bir amaç doğrultusunda büyük bir enerji harcamaya başlamadan önce, kendinize şu önemli sorulardan bazılarını sorun:
• Bu gerçekten de yapmak istediğim bir şey mi?
• Tahmin edilebilir bir gelecekte yapmakta olduğum bu şeyden zevk alacak mıyım?
• Benim ve başkalarının bu amaç için ödeyeceği bedel buna değer mi?
• Eğer bu amacı gerçekleştirebilirsem kendimle barışık olmayı sürdürebilecek miyim?
Mihaly Csikszentmihayli’nin gözlemlerine göre, iş kolik bir insan, “iki yaşındaki çocuğu ile sohbet etmenin, patronu ile golf oynamaktan daha zevkli olduğunu,” fark edebilir.
Benzer Yazılar
- Burçlar ve Yaratıcılık: Sanatsal Enerjinizi Keşfedin
- Tarot Kartları ve İçsel Şifa
- Astroloji ve Sağlık: Hangi Burç Hangi Organı Temsil Ediyor?
- Tarot Falı ve Günlük Pratikler: Kendi Kartınızı Çekme
- Rüyalarınızda Ölen Kişilerin Mesajları
