Bu Üçüncü Dalga ritimleri, derin psikolojik, ekonomik ve teknolojik güçlerden doğuyor. Bir seviyede, nüfusun değişen doğasından kaynaklanıyorlar. Bugün insanlar kitleselliği açıkça reddediyorlar. Giderek daha fazla insan yaptıkları işler veya tükettikleri ürünler açısından farklılaştıkça, o oranda birey olarak ele alınmak istiyorlar; dolayısıyla, sosyal açıdan dayatılan programlara da o oranda direniyorlar.
Ama başka bir seviyede, yeni, çok daha kişiselleşmiş Üçüncü Dalga ritimleri, hayatlarımıza giren çok çeşitli yeni teknolojilerde görülebilir. Örneğin, video kasetler ve evde video kayıt yapabilme imkanı, seyircilerin programları yayın saatinde kaydedip, daha sonra istedikleri zamanlarda ve istedikleri kadar seyredebilmelerini mümkün kıldı. Köşe yazarı Steven Brill şöyle belirtiyor: “Gelecek ikiüç yıl içinde, televizyon yayınları, muhtemelen en kötü televizyon izleyicilerine bile program akışlarını dayatamayacak.” Büyük televizyon kanallarının NBC, BBC, NHK gibi program türlerinde senkronizasyon sağlama politikası artık etkisini kaybediyor.
Bilgisayar da programlarımızı ve hatta zaman kavramlarımızı değiştiriyor. Gerçekten de, büyük organizasyonlarda esnek zaman kullanımını mümkün kılan şey, bilgisayarlar oldu. En basit haliyle bile, binlerce farklı kişisel esnek zaman kullanımını iç içe geçirip koordine edebiliyor. Ama anı zamanda iletişim kalıplarımızı zaman açısından değiştirerek, verilere istendiği anda ulaşmayı ve hatta veri alışverişini hem aynı hem de farklı zamanlarda yapabilmeyi mümkün kılıyor.
Bugün “bilgisayar konferanslarına katılanların sayısındaki artış, ne demek istediğimizi açıkça gösteriyor. Bu sistem, çeşitli insanlar kendi evlerinde veya ofislerinde otururken ve kahvelerini yudumlarken, bilgisayarlar sayesinde çok uzaktaki birden fazla insanla sohbet edebilme imkanı getiriyor. Bugün çeşitli ülkelerden yaklaşık 660 bilim adamı, fiitürist, planlamacı ve eğitimci, enerji, ekonomi, merkezilikten uzaklaşma veya uzay uyduları konusunda uzun uzadıya tartışmalara girebiliyorlar; hem de Elektronik Bilgi Alışveriş Sistemi (EIES) adı verilen bir sistemle, bırakın başka bir ülkeye gitmeyi, yan odaya bile geçmeye gerek duymadan.
Evlerindeki ve ofislerindeki teleksler ve video ekranları, anında veya gecikmiş iletişim imkanları sağlıyor. Birçok zaman dilimi bir yana, her kullanıcı kendine en uygun gelen zamanlarda veri alışverişinde bulunabiliyor. Kişi istediği takdirde sabahın 3:00’ünde çalışabiliyor. Aynı şekilde, bunu yapmaya karar verdikleri takdirde bir grup insan aynı anda online ortama girip sohbet edebiliyor.
Ama bilgisayarın zaman üzerindeki etkisi, çok daha derinlere iniyor ve zaman konusundaki düşünce tarzımızı bile etkiliyor. Bilgisayar, dünyevi fenomeni netleştiriyor, etiketliyor ve yeniden kavramlaştırıyor. En önemli zaman göstergesi olarak saatin bile yerini alıyor.
Benzer Yazılar
- Burçlar ve Yaratıcılık: Sanatsal Enerjinizi Keşfedin
- Tarot Kartları ve İçsel Şifa
- Astroloji ve Sağlık: Hangi Burç Hangi Organı Temsil Ediyor?
- Tarot Falı ve Günlük Pratikler: Kendi Kartınızı Çekme
- Rüyalarınızda Ölen Kişilerin Mesajları
