Birçok filozof ve psikolog (Spinoza, Leibniz, William James, Tielhard de Chardin, Whitehead vs.) maddeyi bilinç seviyesine çıkararak ya da en azından maddede bazı bilinç özelliklerinin doğup büyümeye başladığını görerek, kendi deneyimlerine büsbütün yabancı olmayan her şeyin altını çizen gerçeklikle temas kurmuşlardır.
Alman filozof Hermann Lotze on sekizinci yüzyılda, “Biz artık kozmosun bir ucundan bakıp onu diğer ucuna kadar kör ve cansız bir aygıt olarak görmüyoruz, tam tersine maddenin pürüzsüz yüzeyi altında, o katı ve sürekli tekrarlanan çalışma temposu arkasında gizli Tarot falı bak denince zihinsel işleyişin sıcaklığının farkına vardık”12 diye yazmıştır. Lotze’un çağdaşı G.T. Fechner yeryüzünü yaşayan bir canlı olarak görmüştür. “Biçimde ve özde, amaçta ve etkide birlik ve bireyselliğinde kendine yeterlilik.”13 J.E. Lovelock’m Gaia hipotezine14 duyulan şevk bu fikri geçerli kılmıştır.
İlk modern panruhçuların çoğu doktrinini tümüyle kabul etmiş, her dağın, ağacın, çiçeğin ve toz parçasının ayrı ayrı, içsel, psikolojik bir yaşamı olduğuna inanmışlardır. Fakat biz burada bu çeşit bir panruhçulukla ilgilenmiyoruz. Bizim ilgilendiğimiz şey, şimdi yaptıkları çalışmalar nedeniyle bazı kuantum fizikçilerinin ve bir avuç filozofun panruhçu gelenek içinde sayılmalarının nedeni olan madde ve bilincin kuantum seviyesindeki ilişkisini anlamak ve modern fiziğin bilincin doğasını ne ölçüde aydınlattığıdır. Onlannki, haliyle çok daha temkinli ve sınırlı bir panruhçuluktur ve modern fizikte dağların ruhlan olduğu ya da toz parçacıklannın içsel bir yaşama sahip olduklarını önermek gibi bir şey yoktur.
Sınırlı panruhçuluğun mantığı, sadece bir tek çeşit temel madde vardır, gerçeğiyle başlar. Daha sonra da canlı ve cansız her şeyin bu maddeden yapıldığı fikriyle devam eder. Bu maddenin bir kısmı şüphesiz bilinçli bir yaşam kapasitesine sahiptir ve en azından kuantum seviyesinde, örneğin gözlemlediğinin maddi gelişimini etkileyen gözlemcinin bilinçli zihni gibi bilinçle madde arasında yaratıcı bir diyalog vardır.
Filozof Thomas Nagel bunu şöyle ifade eder:
Hepimiz, yolu ya bizim ya da anne babamızın tabağına düşünceye değin uzunca bir cansızlık tarihi olan maddeden oluşmuşuzdur. Bu madde belki bir zamanlar güneşitı bir parçasıydı, ancak başka bir galaksiden bir madde de aynı işi götürdü… Bozulmuş ve yeniden düzenlenmiş her şey herhangi bir organizmayı cisimlendirebilir. Maddenin yanında başka bir bileşene gereksinim yoktur.
Benzer Yazılar
- Burçlar ve Yaratıcılık: Sanatsal Enerjinizi Keşfedin
- Tarot Kartları ve İçsel Şifa
- Astroloji ve Sağlık: Hangi Burç Hangi Organı Temsil Ediyor?
- Tarot Falı ve Günlük Pratikler: Kendi Kartınızı Çekme
- Rüyalarınızda Ölen Kişilerin Mesajları