Einstein 20. yüzyılın ikinci on yılında genel görelilik teorisiyle ortaya çıktığında fizikçilerin bildiği doğa kuvvetleri sadece kütleçekim ve elektromanyetizmaydı. Genel görelilik öyle bir başarıydı ki, Einstein’m kütleçekim için kullandığı yaklaşımı elektromanyetizmaya uygulamaya çalışmak bazı insanlar için olağandı. Bir kişi de hatırı sayılır bir başarıyla aynen bunu yaptı: Konigsberg Üniversitesi’nde genç bir araştırmacı olan Theo dor Kaluza. Bu büyük atılım fikrinin tohumu akima 1919’un ilk zamanlarında gelmişti, ama 192l’e kadar yayımlanmadı; beş yıl sonra, İsveçli Fizikçi Oskar Klein tarafından mükemmelleştirildi ve tam paket bugün “KaluzaKlein teorisi” olarak bilinmektedir.
1919’da elektromanyetizma tanımına yeni bir yol bulmak i çin yola koyulan herhangi biri pek olası değildir, çünkü elektrik ve manyetizmayı içeren tüm etkileşmelerin tam bir açıklamasını sunan, 19. yüzyılda geliştirilmiş ve kaşifi İskoç James Clerk Maxwell’den sonra Maxwell denklemleri olarak isimlendirilmiş zaten mükemmel bir denklem dizisi vardı. Daha sonra çok daha başarılı kuantum elektrodinamik teorisi üreterek, kuantum etkilerini işin içine katmaları için değiştirildiler ama eğer kuantum etkileri hesaplamadan çıkartılsaydı, 1919’da Maxwell tarafından sağlanmış mükemmel derecede iyi bir “klasik” elektromanyetizma teorisi ve Einstein tarafından sağlanmış mükemmel derecede iyi bir “klasik” kütleçekim teorisi olacaktı.
Kaluza sadece, matematikçilerin özellikle yeni keşiflerde yaptığı gibi, Einstein’m denklemleriyle oynuyordu. Kaluza nasıl göründüklerine bakmak için, beş boyutta denklemlerin özdeşini yazdı. Bir aydınlanma anında, nasıl gözüktüklerinin genel görelilik teorisinin alan denklemleri ile Maxwell’in denklemlerine matematiksel olarak özdeş başka bir alan denklemleri seti olduğunu anladı.
Eğer kütleçekim dört boyutlu uzayzamandaki dalgacıklar cinsinden tanımlanabiliyorsa, elektromanyetizma da beş boyutlu uzayzamandaki dalgacıklar cinsinden tanımlanabilirdi. Tek hamlede, Kaluza fiziğin iki klasik teorisini tek bir matematiksel pakette birleştirmişti. Einstein bile çok etkilenmişti. Kaluza’ya “Teorinizi çok seviyorum” diye yazdı ve Kaluza’yla bazı noktaları detaylıca tartıştıktan sonra, kuramın Berlin Academy of Science Konferansları’nda yayımlanması fikrini önerdi.
Benzer Yazılar
- Burçlar ve Yaratıcılık: Sanatsal Enerjinizi Keşfedin
- Tarot Kartları ve İçsel Şifa
- Astroloji ve Sağlık: Hangi Burç Hangi Organı Temsil Ediyor?
- Tarot Falı ve Günlük Pratikler: Kendi Kartınızı Çekme
- Rüyalarınızda Ölen Kişilerin Mesajları