Bir Kaçış Yolu ve Zafer!
İlluminati’nin, şeytani efendisinin emirlerine uygun olarak kurduğu tuzak ve yanılsamalardan kaçmak için sadece bir tek yol vardır. Yalanı yenebilmek için gerçeğin sahibi olmalısınız. Ve gerçek, sadece Isa Mesih’e müracaat etmekle bulunur. O kendi kanının, insanların günahlarına karşılık olarak gönüllü bir şekilde çarmıhta akıtılmasına razı olmuş ve insanlığa sonsuz kurtuluşu ve zaferi sunmuştur. Sadece inanarak ve günahlarımıza tevbe ederek kurtuluşa erebiliriz. Bu Tanrı’nın bize verdiği sözdür. Bu sözde, umudu, zaferi ve kaderimizi buluruz.
etmektedirler o kadar korkakça davranmışlardır ki en ufak bir risk bile almak istememişlerdir. Bu durum Almanya’nın geneli için de böyledir.
Üzerimizde Dolanan Korku Verici Bir Gölge
Bu raporun ulaştığı sonuç, bugünkü Amerika için de geçerli olabilir mi? Amerikalılar aslında kalplerinin derinliklerinde, neler olup bittiğinin farkındalar, ama kayıtsız kalmayı mı yeğ liyorlar? Eğer Amerikalılar gerçekte neler olup bittiğini, yani özgürlüklerini ellerinden almak isteyen korkunç bir komplonun var olduğunu, demokratik düzenimizi değiştirmek isteyenleri ve bizi terörize etmek istediklerini anlıyorlarsa, gerçekleri saptama ve onları açıklama sorumluluğu kimin üzerindedir?
Eğer hiçbir şey yapmazsak, bir taş atımı uzaklıkta, kendi içerimizde işlenen korkunç cinayetlere izin vermek ve suç ortaklığı yapmakla suçlanabilir miyiz? Zorbalıkla savaşmak için kanlarının son damlasını bile vermeye hazır vatansever ler tarafından kurulmuş bu büyük ülkede, üzerimizde dolaşan korku verici bir gölgeyi gerçekten görmek istiyor muyuz? Ya da görmek istemeyen insanlar kimlerdir? Işıklar gözlerimiz kamaştırsa ve orkestra sahne kenarında son akortlarını yapıyor olsa da insanlar hâlâ bunun farkında olmayacak mı? Bu arada, perde gerisindeki birtakım kişiler, sahneye girmeye ve tüm insanlığı öldürmeye ya da köleleştirmeye yol açacak son oyunlarını sahnelemeye hazırlanmakta olsalar bile…
George Orwell’in kehanetsel romanı 1984’te, Winston karakterinin sözlerini hatırlayalım. Winston, kurulu sistemle mücadele etmeye teşebbüs eder ve gerçeği öğrenir. Öğrendiği gerçekler o kadar inanılmazdır ki tüm yaşananlardan şaşkına dönmüş durumdadır. Dünyanın düzeninin nasıl olduğunu gören ve tüm olayların, perde gerisindeki Büyük
Birader liderliğin
kalmayı seçtiklerini söylemektedir. En ilginç olanı ise günün neredeyse 24 saatinde, etraflarında olup biten katliamlar ve zulümlerle ilgili bir şeyler bildiklerini veya bilme imkânları olduklarını kabullenmeyi reddetmeleridir. Aşağıda bu 1945 tarihli rapordan bazı parçalar bulacaksınız:
“Şu sözler sürekli tekrarlanıyordu… ‘Bize her açıdan yalan söylendi ’ fakat toplama kampının var olduğunu bildiklerini kabul ediyorlardı. Tutukluların muhafızlar nezaretinde cad delerden geçtiklerini görmüşlerdi hatta bazı durumlarda SS subaylarının kasaba halkına bile vahşice davrandıklarına şahit olmuşlardı.
Kasabanın kurtarılışından önceki üç ay boyunca, bir taş atımı uzaklıkta yaşayan 18.000 insanın hayatını kaybettiğinin farkında değil miydiniz, diye sorulduğunda, şok olduklarını ve şaşırdıklarını iddia etmişlerdi.
Ölülerin ya da ölmekte olan insanların, demiryolu boyunca uzanan caddeden taşındıklarını görüp görmedikleri sorulduğunda ise sadece son bir tanesini gördüklerini söylemişlerdi. Trenlerin çoğunlukla geceleyin geldiği ve kapılarının mühürlü olduğu konusunda ısrarcı olmuşlardı. Gündüz vakti sadece bir trenin gelişini gördüğünü söyleyen kişiler ise açıkça yalan söylüyorlardı ve bunlardan kasabada epey vardı.”
Benzer Yazılar
- Burçlar ve Yaratıcılık: Sanatsal Enerjinizi Keşfedin
- Tarot Kartları ve İçsel Şifa
- Astroloji ve Sağlık: Hangi Burç Hangi Organı Temsil Ediyor?
- Tarot Falı ve Günlük Pratikler: Kendi Kartınızı Çekme
- Rüyalarınızda Ölen Kişilerin Mesajları