Eğer bilinç, bilgisayar beyin modelinin önerdiği gibi beynin hesaplama mekanizmasından doğuyorsa, milyarlarca bireysel nöronun telefon kabloları gibi birbirlerine bağlı olduklarını düşünürsek, bu nöron sisteminin çalışması tıpkı telefon sisteminin bir ya da daha fazla kablosu koptuğunda olduğu gibi sekteye uğrayacaktır. Bu, gerçekten de bir yaralanma sonrası beynin belli Tarot falı ve bazı işlevlerini yerine getirememesi şeklinde ortaya çıkar. Örneğin optik bölgedeki hasar görmeyi, işitsel bölgedeki hasar; duymayı etkiler vb. Fakat bilincin kendisi böyle yaralanmalardan bu derecede etkilenmez. Sadece beynin büyük bir bölümünü yok eden bir hasar görülürse ya da anestezi gibi uyuşturucu etkisi altında kalınırsa (bilinci yerel olmayan bir fenomen olarak kabul ettiğimiz için) ancak böyle bir durumda bilinç holistik özelliğini yitirir. Fröhlich’in pompalı sistemine dayalı bir kuramda, bilincin en temel özelliğinin (onun birleşik farkındalık kapasitesi) beyindeki bireysel nöron bağlantılarıyla hiçbir ilgisi yoktur.
Burada ileri sürülen kuantum mekaniksel bilinç modelinde BoseEinstein yoğunluğunun doğuşuna neden olan nöron hücre duvarlarında titreşim yapan moleküller (ya da ilintili fotonlar) yalnızca farkındalığımızm tabanını, yani üzerine şeylerin (algılar, deneyimler, düşünceler, duygular vs.) yazıldığı “kara tahta”yı açıklar. “Yazma” işleminin kendisi kaynağını birçok değişik yerden alıyor olabilir: Genetik kod, hafıza, beyindeki snaptik eylem ve sinir sistemi içinde titreşen tüm filogenetik yankılar. Bunların her biri ya bireysel ya da yoğunluk18 içinde bazı kombinasyonlar olarak görünürler; tıpkı denizdeki dalga ya, da kaynayan bir tencere yemeğin yüzeyindeki kabarcık desenleri gibi. Hologramm matematiği19 olan matematik aslında bu desenlerdir, bunları biz bilincin bildik içeriği olarak kabul ederiz ilginçtir ki Descartes da algılamalarımızın ruhumuzun heyecanlanımları olduğuna inanmıştır.
BoseEinstein yoğunluğundaki heyeceanlanımlann bilinçli yaşamımızın tanınabilir kalıplarını açıklayabilir olması fikri, beynin çalışmasını ölçmek için başa elektrotlar bağlandığı zaman kaydedilen gizemli EEG dalgalarına da bir yorum getirir. Nöron hücre duvarlannda21 altalgı eşiğinde (ateşleme öncesi) kaydedildiklerine inanılan tipik dalga modelleri kişinin bilinç durumuna ve beynin meşgul olduğu çalışmaya göre değişir. Dört ayn dalga modeli tespit edilmiştir: Alfa, beta, delta ve teta.
Normal bir yetişkin insan beyninde düzenlenmiş kavramsal düşüncenin temsilcisi olan beta dalgaları, uyanık olunan saatlerde EEG’de baskındırlar. Beyin derin ve rüyasız bir uyku durumundayken delta dalgalan; rüyalı uykudayken teta ve derin bir gevşeme anında, yani beyin tam anlamıyla uyanık fakat belli bir fikre yoğunlaşmıyorken alfa dalgaları yayar.
Her bir nöron her an genel olarak dalgalar gibi değişirken her EEG deseni istikrarlıdır.
Benzer Yazılar
- Burçlar ve Yaratıcılık: Sanatsal Enerjinizi Keşfedin
- Tarot Kartları ve İçsel Şifa
- Astroloji ve Sağlık: Hangi Burç Hangi Organı Temsil Ediyor?
- Tarot Falı ve Günlük Pratikler: Kendi Kartınızı Çekme
- Rüyalarınızda Ölen Kişilerin Mesajları