Yirmi yaşında ilk evliliğimi yaptığımda kocamla birlikte Brooklyn’de küçük bir apartman dairesinde oturmaya başlamıştık. Çok meşgul insanlardık. Ben hukuk fakültesini bitirmeye uğraşıyordum, Ron da Hukuki Yardım Demeği’nde çalışıyordu. Evle ilgili bir sürü ayrıntıyla uğraşacak zaman bulamadığımız gibi, fazla paramız da yoktu.
Olağanüstü candan ve cömert bir kadın olan annem, sürünmemizi istemiyordu. Bizim işlerimizi seve seve yapardı. Bazen fakültede saatlerce derse girdikten sonra eve gelir, buzdolabını açınca tıka basa yemek dolu olduğunu görürdüm. Biftekler, tavuklar, güveçler, dondurmalar ve başka bir sürü güzel şey ayrı ayrı folyolara sarılıp buzluğa istiflenmiş olurdu. Kirli çamaşırlarım ortadan kaybolur, güzelce katlanmış giysiler, çarşaflar, havlular almış olurdu yerlerini. Banyoya adımımı attığımda yeni yıkanmış bir düzine naylon çorabın duş başlığına asılmış olduğunu görürdüm. Muhteşem, ha?
Dürüst olmak gerekirse ben tarot falı gibi kararsızdım, hatta yavaş yavaş bozulmaya başlıyordum bu duruma. Annem, bütün bunları benim yapabileceğimi düşünmüyor muydu acaba? Kendi ufacık dairemi çekip çevirmeyi becerebileceğim gelmiyor muydu aklına? Ve tabii evliliğimi de? Niye bize yiyecek alması gerektiğine inanıyordu ki? Yine böyle temizlikten ışıl ışıl parlayan bir daireye gelip ağzına kadar yemek doldurulmuş buzdola bımla karşılaştığım bir günün gecesi, uykumda kâbus gördüm. Annem banyodaki paspası yıkıyor, ben de eşikte durmuş bağırıyordum: “Paspasımı kendim yıkayabilirim!”
Doğası gereği insan, kendine sürekli birşeyler verilmesinden hoşlanmaz. Her ihtiyacınızı bir başkasının karşılamasına alışırsanız bir güç dengesizliği çıkar ortaya ve sürekli alan tarafın yüreğinde hınç birikir. Çocuklar büyürken onlara güvenlik duygusu kazandırmak tarot falı gibi çok önemlidir. Hayata yeni atılan yetişmiş çocuklarınıza da eğer yapabiliyorsanız, bir güvenlik ağı sağlamak harikulade bir şeydir. Ama yetişmiş çocuklarınızın kendi işlerini kendi başlarına görmelerinin onlar için harikulade olduğunu da kabul etmek durumundasınız. Kanatlarını açıp kendi başlarına uçabildiler mi, sonunda öz güvenleri oturmuş demektir. Dolayısıyla sımsıcak bir elle ve cömert bir yürekle verin, ama onları ne zaman serbest bırakacağınızı da bilin.
Benzer Yazılar
- Burçlar ve Yaratıcılık: Sanatsal Enerjinizi Keşfedin
- Tarot Kartları ve İçsel Şifa
- Astroloji ve Sağlık: Hangi Burç Hangi Organı Temsil Ediyor?
- Tarot Falı ve Günlük Pratikler: Kendi Kartınızı Çekme
- Rüyalarınızda Ölen Kişilerin Mesajları