Yakın dostu kaybetmek

Yakın dostu kaybetmek

Arkadaşım Judy geçen sene öldü. Judy, her şeyimi anlattığım bir arkadaşımdı. Judy, en yakın arkadaşım, ekstra kardeşim, gerçek annem, bazen kızım, her şeyimdi. Bir gün beni arayıp, en garip şeyin başına geldiğini söyledi. Dilinde bir yumru vardı. Bir yıldan az bir süre sonra da ölmüştü. 66 yaşındaydı. Sonuna kadar da ölümle bir alakası yoktu. Çok kötü bir şekilde öldü. Birden gitti. Her gün, günde en az altı yedi kere, Judy’yi düşünüyorum. Bu hafta sonu genellikle birlikte Bridgehamton’daki bahar bahçelerini ve antika gösterisini ziyarete gittiğimiz hafta Çağdaş edebiyatın kurucularından sayılan, hayatının bir bölümünü Paris’te geçiren ve ABD’den göç etmiş, Ernest Hemingvvay, Thomton Wilder, Shenvood Anderson gibi yazarlar ve Picasso, Matisse ve Braque gibi yenilikçi ressamların devam ettiği bir bar çalıştırmıştır. En çok satan eseri “Alice B. Toklas’m Otobiyografisi” adlı kitabıdır.

Kaliforniya’da doğmuştur. 1907’de Paris’e geldiği gün Gertrude Stein ile tanışır ve o ölene kadar sırdaşı, aşkı, sekreteri, ilham perisi, editörü, eleştirmeni ve genel organizatörü olarak, “Alice B. Toklas’ın Otobiyografisi” adlı eser yayımlanana kadar ikinci planda yaşar. Stein’ın ölümünden sonra, içinde, sonradan kendi adını alan meşhur afyonlu kek tarifinin de bulunduğu “Alice B. Toklaş Yemek Kitabı” ve “Geçmişin ve Bugünün Kokulan ve Tatlan” adlı yemek kitaplannı yayınlar. The New Republic ve The New York Times da dahil olmak üzere birçok dergi ve gazeteye ya* zılar yazar. Son eseri, “Hatırlananlar” otobiyografisidir.

nuydu. Yan odadaki şömine kapağı, o antika gösterisinde bir köşede Judy’nin bulduğu bir kapaktı. Şöminenin üzerindeki martı posteri de, daha iki yaz önce bana hediye etmiş olduğu posterdi. Şimdi haziran. Bu ay, mısırlı ekmek karışımı ve konserve mısırdan oluşan tariften, ya birimiz ya da diğerimizin mısırlı ekmek tatlısı yaptığımız ay. Judy kendisininkini ekşitilmiş kremalı yapardı, ben kremasız. Aradığında, “Selam tatlım” derdi. “Selam güzelim,” “Selam canım.” Bana ya da tanıdığı herhangi birine adıyla hitap ettiğini tahmin etmiyorum. Beyaz kaşmir şalı bende. Judy’nin ölümünden sonra günlerce bu şalı giydim, bu şala sarındım, hatta bu şalla uyudum. Ancak artık bu şah giymeye dayanamıyorum, zira Judy’den arta kalan tek şey o gibi hissediyorum. Judy ile konuşmak istiyorum. Birlikte öğlen yemeği yemek istiyorum. Yeni okuduğu ve çok beğendiği bir kitabı bana vermesini istiyorum. Judy benim görünmeyen organımdı. Onsuz burada kalakaldığıma inanamıyorum.

Judy’nin dilindeki yumrunun farkına varılmadan önce bir arkadaşın doğum gününü kutlamak için öğlen yemeğe çıkmıştık. Zor bir yıl olmuştu. Neredeyse birinin sağılığı hakkında kötü bir haber almadan hiçbir hafta geçmemişti. Yemekte bununla ilgili ne yapabiliriz demiştim. Hayatımız bu hale döndü işte. Ölüm her yerde. Bununla nasıl baş edebiliriz? Doğum günü olan arkadaşımız, lütfen, kötümser olmayalım, demişti.

Evet, kötümser olmayalım.

Haydi olma.

logo

Benzer Yazılar

Leave a Reply