Ustalık

Usta meydan okumadan başka bir şey değildir: “Eğer bana olduysa sana da olabilir.” Ve gerçek usta  doktrinler, inançlar, felsefeler ortaya atan çok fazla öğretici var  kelimelerle ilgilenmez, inançlarla, ateizm ya da teizmle ilgilenmez, Tanrı’yla ya da cennet ve cehennemle bile ilgilenmez. Gerçek usta sadece tek bir şeyle ilgilenir: İçindeki potansiyeli görmene, içeriyi görmene yardım etmek. Onun varlığı seni sessizleştirir, kelimelerin sessizliğini derinleştirir, onun varlığı sahteliğini, maskeni, kişiliğini eritmeye başlar.

Ustanın işlevi sana bir güvensizlik deneyimi vermek, bir açıklık deneyimi vermektir. Ve bir kere bu açıklığı, bu güvensizliği bildiğinde…

Onlar özgürlüğün temel bileşenleridir. Onlar olmadan kanatlarını açıp sonsuzluk semalannda uça mazsın.

Öğreticilerden kaçınmak kesinlikle şarttır; onlar sahte ustalardır. Bu çok zordur, çünkü aynı dili konuşurlar. Bu nedenle onların sözlerini dinlememelisin, kalbi dinlemelisin. Onların doktrinlerini, mantık ve tartışmalarını dinlememelisin, zarafetlerini, güzelliklerini, gözlerini dinlemelisin. Bir ustanın etrafını saran aurayı dinlemeli ve hissetmelisin. Tıpkı serin bir meltem gibi sana dokunur. Bir kere bir usta bulduğunda, potansiyellerinin hazînesini açacak anahtarı bul muşsundur.

Sadece sözlere değil, sessizliğe de açıksan bir usta bulmak kolaydır, çünkü gerçeklik asla sözlerden gelmez, ama sözler arasından, satırlar arasından, sessiz alanlardan gelir. Eğer bir usta anyorsan hiçbir kriter, hiçbir önyargı taşıma. Kesinlikle müsait ol ki bir ustaya rastladığında onun enerjisini hissedebil. Etrafında tüm bir enerji dünyası taşır. Deneyimi etrafına yayılır. Eğer açıksan ve yeni bir şeyi tecrübe etmekten, gerçek bir şeyi tatmaktan korkmuyorsan, bir usta bulmak çok zor değildir. Ne zorluk varsa, senin tarafmdadır.

Usta senin geleceğindir: Senin olabileceğini o olmuştur. O senin açılmış halindir: Sen bir tohumsun, o bir çiçek. Usta sana bir davet olsun iç bahar daveti, iç çiçek daveti. Olasılık oradadır ve o olasılık gerçek olmadıkça sen, asla tatmin olmayacaksın. Bir tanrı olmadıkça kutsama, kutsal mutluluk olmaz. Ve her insan potansiyel bir tanrıdır ve tüm yaşam potansiyeli gerçeğe dönüştürme görevidir.

William Blake “Enerji hazdtr.” dediğinde haklıdır. Bu çok derin bir ifadedir. Evet, enerji hazdır ve enerjin ne kadar büyükse hazzın da o kadar büyük olur. Taşan enerji kutlamaya dönüşür.

Enerji içinde, hep birlikte, derin bir ahenk içinde, ritim ve akış halinde dans ettiğinde, dünyaya bir lütuf olursun.

Benzer Yazılar

Leave a Reply