Üniversiteye gidiyorum 48 kilo geliyorum

Üniversiteye gidiyorum 48 kilo geliyorum

Üniversiteye gidiyorum. 48 kilo geliyorum. Üç ay sonra üniversiteden dönüyorum 57 kiloyum. Daha önceleri sıska ve şekilsizdim. Şimdiyse şişman ve garip bir şekilde, yine şekilsizim. Yün örgü plili Pendleton eteğimden başka hiçbir şey üzerime uymuyor. Bu etek de beni olduğumdan daha şişman gösteriyor. Korkunç bir şey bu. Tam telefon görüşmemi bitirirken babam bana bakıyor ve anneme “Belki de güzel karakteri için birisi onunla evlenir” diyor.

Üniversiteye geri dönüyorum ve şişman olarak kalıyorum. Yurdun kafeteryasında adına İnek denen bir makine var. Memelerinden birine dokununca, hayatta tattığım en lezzetli ve en soğuk süt çıkıyor. Ayrıca reçelli çörekler, top kekler ve üzümlü kurabiyeler de var. Hepsine bayılıyorum. İkincileri yiyorum. Üçüncüleri de yiyorum. Başınızı çevirdiğiniz her yerde tereyağı var ve de tabii, o lezzetli soğuk süt. Arkadaşım, burada az yağlı sütten bahsetmiyoruz. O kadar zaman önceydi ki, o zamanlar yağsız sütün varlığından bile kimsenin haberi yoktu.

Her neyse, aylar geçiyor. Yaz tatili için eve dönüyorum. Her zamanki gibi yine şişmanım. Giyeceklerimden hiçbiri üzerime uymuyor. Bunu zaten söylemiştim ve hâlâ geçerlidir. Yaz olduğu için yün örgü Pendleton plili eteğimi de giyemiyorum. Bu nedenle birkaç giysi ödünç almak için arkadaşım Janice Glab man’m evine gidiyorum. Janice her zaman tombuldu. Pantolonunu deniyorum. Çok küçük geliyor. Çok fazla dar. Fermuarını bile kapatamıyorum. Janice bana gülüyor. Janice’in söylediği sözler aynen şöyle: “Ha ha ha ha ha.” Ertesi gün rejime başlıyorum. Altı ay içinde kilom tekrar 48 kiloya düşüyor. O tarihten itibaren, bir daha da diyet yapmadım.

Kırk yıldan fazla bir süredir Janice’i görmedim. Ama eğer kendisini görürsem, hazırım. İnceyim. Şimdi 57 kilo geliyorum. Üniversiteden tereyağı topu gibi döndüğüm senedeki aynı kilodayım. Bunu açıklayamıyorum.

Benzer Yazılar

Leave a Reply