Üçlü Anlayış

Üçlü Anlayış

Dünyalar ÇarpıştığındaÜç’lü anlayışı eylem tamamlar. Eyleme geçmeden önce onu anlamamız gerekir. Bunun için ne sadece IQ seviyesi ne de EQ seviyesi yeterlidir. Gerçek durumu algılayacak üçlü bir anlayışın olması gerekir. Uçakta, bir toplantı odasında, sahilde, ailemizle ya da kendi kendimize olalım fark etmez, kendimizi anlayabilmemiz için gerçeğin altında yatan sebepleri görmeliyiz. Görünürdeki sebeplere bakmak kimliğin düşünce tarzıdır.

Yıllar öncesinde sunum becerileri ile ilgili bir oturuma katılmıştım. Beni çok etkileyen eğitmen, notları olmadan konuşma yapmaktan çok rahatsızlık duyan bir kadını dinliyordu. Kadının vücut dili sesindeki gerilim sanki şöyle der gibiydi: “Notlarım olmadan kendimi eksik hissediyorum.”

Bir an eğitmen kadına döndü ve vurgulayarak şöyle dedi: “içinde işleyen içsel sisteme güvenmek için hâlâ kendini eğitmedin mi?” Kişi ile içsel sistemleri arasındaki bağm ne anlama geldiğini idrak etmişti kadın bir anda. İçsel sistemlerimiz inanamayacağımız kadar doğru tespitler yapar, kalabalığın içinde bir yüzü ayırt edebilir, en küçük detayları yakalayabilir ve bütün bir metindeki bir yanlışlığı hemen fark edebilir. Eğitmen, kadının asla başaramam diyerek kendini nasıl yargıladığını anlamış, kişinin kendine yönelttiği bu asılsız yargıyı bize göstererek de insanın neleri başarabileceğini anlatmıştı.

Beni etkileyen, eğitmenin SQ bakış açısıyla kadına yönelttiği ifadedeki incelikti; “Notlar olmadan yap!” gibi bir emirden farklıydı ya da “Tamam, notlar olmadan da pekâlâ yapabilirsin.” gibi bir duygusal savunma da değildi. “Kendi içindeki sistemlere güvenmen gerektiği konusunda kendini hala eğitmedin mi?” sorusu direk olarak kadının bölünmüş kimliğine parmak basıyordu. Bu ifadeyle diyordu ki: Eğer bunun üzerinde durursan kendi doğal iletişim yeteneklerini geliştirebilmen mümkün. Eğer başarısız olursan kimliğinin yarattığı temel güvensizliğin üstesinden gelmek için çok daha kompleks teknikler öğrenmek zorunda kalacaksın.

Yıllar içinde ben de bütün bir gün sürse bile sunumlarda asla not kullanmamayı öğrendim. Son derece utangaç bir insan olmaktan kurtulup da elimde nodar olmadan kalabalıklara hitap edebilecek bir insan haline gelme esnasında karşılaştığım en büyük zorluk, sabit bir 1Q değeri yakalamak ve kendini başkalarına göre yargılamak üzere eğitilmiş biri olarak, kendi kendimi yargılamaktı. Cesur olduğunuzda ve özünüzdeki zekânın değerine inandığınızda artık önünüze hiçbir engel çıkamaz. Başkalarını etkilemek için işlemez içsel zekânız, tamamen sizin kendi gelişiminiz ve iyiliğiniz için çalışır.

Benzer Yazılar

Leave a Reply