Transcendental Meditation ve EĞİTİM

Amerika’nın eğitim sistemi, insanın gelişmesinde ana aracımız olduğundan, Transcendental Meditation okullarımızda uygulanmakla en büyük sosyal etkisini oluşturabilir.

Öğrenmeyi anlamlı yapmada yeni yöntemler aramada, kolej ve ortaokul eğitimcileri müfredat programlarına Transcendental Meditation’ nin uygulaması teorisi ve etkileri konusunda seçimlik kurslar koymaya başlamışlardır. Genel olarak yaratıcı zekâ bilimi (SCI) diye adlandırılan bu kurslar, otuzun üzerinde kolejde sunulmaktadır.

Şimdi iki düzinenin üzerinde resmi ve özel lise özellikle, lise öğrencileri için özel olarak düzenlenmiş benzer kurslar sunmaktadırlar, lise ve kolejlerde Yaratıcı Zekâ Bilimi Kurslarının öğrencilerde, akademik başanda, sosyal ilişkilerde, ruhsal sağlıkta, yaratıcılıkta ve zekâda etkilerini ölçmek için araştırma tasarıları hazırlanmakta dır.

Bilginin bir dalında ya da özel bir beceride yetersizliği geliştirmeye yönelik kurslara karşın SCI kursları kişinin öğrenme gücünü ve çeşitli alanlardaki bilgiler arasında bağlantı kurma yeteneğini geliştirir.

Öğrenmede bilimler arasında bir bağlantı kurma gereksinmesi, uzun zamandır kabul edilmektedir. Bu da öğrencilerden, edindikleri bilgilerin ilgisizliği hakkında eleştirilerin doğması yüzünden dir. Öğretmenler de benzer eleştirileri dile getirmektedir. Onlar da bilgi patlamasında gizli olan boşluğa değinmektedirler. Kimse, bırakın birbirleriyle ilgisiz bilim dallan arasında, kendi alanındaki gelişmelere bile zamanında ayak uyduramaz. Teknolojik toplum gerçekten özel becerilerle donanmış kişiler gereksinirken, toplumun sürekli gelişmesi, bilgiyi kavrama ve modem yaşama yön verme niteliğine sahip bireylere dayanmaktadır.

Eflâtun’dan beri batı eğitimcileri, iki ana amaç tasarlamışlardır. Bilginin bütünleşmesi ve öğrenci bireyin tam gelişmesi. Bu amaçların elde edilmesi hiçbir zaman bugünkü kadar önemli olmamıştır. Bilgi patlaması yalnız tüm öğrenimi parçalama tehlikesini doğurmamakta, her öğrenciden öğrenme gücünün üstünde istekte bulunmaktadır.

Aşağı yukan otuz yıl önce İspanyol ozanı, bu meydan okuyuşu şöyle özlü bir biçimde dile getirmiştir:
“Şimdi elimizde bulunan bilginin birikmesiyle başa çıkmaya yeterli bir teknik icadetmek insanlığın artık kaçınamayacağı bir sorun haline gelmiştir. Bu aşın gelişmeye hâkim olacak kolay bir yol bulunmadıkça insan eninde sonunda bunun kurbanı olacaktır.”

Şimdi SCI ile elimizde kısa bir yol vardır. Bu bilginin bütünleştirici temelim zekânın içine yerleştirmektir. SCI zekânın kuramsal (teorik) ve uygulamalı bir incelemesidir ki, insanı nartan tüm bilgi alanlarım kavrama yeteneğini arttırma gücündedir. Bununla birlikte MIU Sanatlar ve Bilimler Koleji Dekanı, Seymour Migdal SCI’nın bilginin genişlemesine hâkim oluşunun onun en kısa yönü olduğuna dikkati çekmektedir. Transcendental Meditation yoluyla öğrenci, bilginin her dalını yöneten ve yapışım oluşturan temel yasaların kendi bilinci içindeki yapısına yakından tanış duruma gelir.

Birçok eğitimsel deneyler, bilgiyi bütünleştirme ve öğrenme gücünü arttırmayı amaç edinmiş fakat sınırlı bir haşandan fazlasını gerçekleştirememişlerdir. İlkokul, ortaokul ve kolej düzeylerinde

bu deneyler özellikle öğretim sürecinin dış yönlerini düzeltme yönünde yoğunlaşmışlardır. Sınıfların zaman çizelgesi, öğretim biçimleri, maddesel ve fiziksel okul araçlarının tanıtılma yöntemle ri gibi. Birçok kolej ve liseler şimdi bilimler arası ve bağımsız bir öğretimi desteklerken, yalnız ufak bir öğrenci azınlığı bu programlardan başarıyla yararlanabilmiştir. Eğitim sürecini yeniden canlandırmada bu yeni yaklaşımların genel sınırlılığı Hovenford Kolejinden Douglas Heath gibi araştırmacıları, eğitimin en yüksek amaçlarını öğrencinin içinde aramaya götürmüştür:

“İnsan anlayışım, bana en derin yaratıcı estetik kaynağın zihnimizin en az bilinçli yerinde ve daha ilkel iç dünyamızda olduğunu söylemektedir ve bu kaynakla, derinliğine alıcı bir düşünmeyle ilişki kuracağımızı ve sonra nasıl kanalize edip gözleyeceğimizi öğrenmedikçe gerçekten eğitime yatkın duruma gelemeyiz. Eğer bir genç iç güçlerine böyle bir yaklaşımı nasıl geliştirebileceğini, bu gibi güçleri ve sezişleri toplumsal iletişim biçimleriyle bütünleş tirebileceğini öğrenirse ondan korkum olmaz. O öyle bir esneklik ve özerklik gücü kazanacaktır ki, bu onun gelecekte bilmediği topluma uyumluluk kazanmasını ve aradaki soğukluğu gidermesini sağlayacaktır. O kendi gelişmesini denetimi altına alacaktır.

Birkaç yılın içinde okullar ve kolejler meditation üzerinde kurslar sunacaklardır. Bu bir düş müdür? Hiç de değil. Heyecan verici öncü ruhsal araştırmaların biri insanın meditation yoluyla bilincine daha büyük güvenlikle yaklaşım ve denetim olanağına kavuşabildiğim göstermektedir. Bir çoklarımızsa bunun olanaksız olduğunu düşünmektedir.

New York Albany Devlet Üniversitesi Rektörü olan Sidney Reisberg, eğitimi yeniden canlandırmak için nereye bakmamız gerektiği konusunda benzer duygulan dile getirmektedir:

Transcendental Meditation ve EĞİTİM

Benzer Yazılar

Leave a Reply