Sen bir tohumsun. Tohumun dört olasılığı var. Tohum sonsuza kadar bir tohum olarak kalabilir, kapalı, penceresiz, varoluşla söyleşi içinde olmadan. Çünkü hayat varoluşla söyleşmek demektir. Ve tohum ölüdür, henüz yeryüzüyle, gökyüzüyle, havayla, rüzgârla, güneşle, yıldızlarla iletişim kurmamıştır. Var olan her şeyle bir diyalog kurmak için her hangi bir çaba göstermemiştir. Tamamen yalnız, kapatılmış, kendi içinde kapsüllenmiş, Büyük Çin Seddi’yle çevrelenmiştir. Tohum kendi mezarında yaşıyordur.
İlk olasılık tohumun tohum olarak kalmasıdır. Bu çok talihsiz bir durumdur insan sadece bir tohum olarak kalabilir. Emrine amade olan her şeyle, üzerine yağmaya hazır olan onca lütûfla, kapılarını asla açamayabilirsin. ikinci olasılık da, tohum yeterince cesur olabilir, toprağın derinine dalabilir, ego olarak ölebilir, zırhını bırakabilir, varoluşla söyleşebilir, yeryüzüyle bir olabilir. Büyük cesarete ihtiyaç vardır, çünkü gerisini kim bilebilir ki? Bu ölüm son olabilir, onu takip eden bir doğum olmayabilir. Garantisi nedir? Garantisi yoktur; bu bir kumardır. Sadece birkaç kişi kumar oynayacak, risk alacak cesareti gösterebilir.
Arayan kimse olmak kumarın başlangıcıdır. Hayatım riske eder, egonu riske edersin. Risk alıyorsun, çünkü bütün güvencelerini bırakıyorsun. Pencereler açıyorsun içeri kimin gireceğini kim bilir? Dost ya da düşman kim bilir? Savunmasızsın. Arayış işte budur. Buda’nın tüm hayatında öğrettiği şey budur. Kırk iki yıl sürekli olarak, tohumları bitkilere dönüştürmek bu onun işiydi sıradan insanları arayan kimselere dönüştürmek.
Arayan kimse bir bitki, bir filizdir yumuşak, narin. Tohum asla tehlikede değildir, hatırlayın. Tohum için ne tehlike olabilir ki? O tamamıyla korunmaktadır. Ama bitki her zaman tehlikededir, bitki her zaman yumuşaktır. Tohum taş gibidir, sert, sert bir kabuk ardında saklı.
Ama bitki bin bir tehlikenin içinden geçmek zorundadır. Bu ikinci aşamadır: Tohumun toprak içinde erimesi, insanın kendi egosu içinde yok olması, kişilik olarak yok olmak, bir bitki olmak.
Üçüncü olasılık, bütün bitkiler çiçek verecek, bin bir çiçek verecek yüksekliğe ulaşamadığı için daha nadir olanıdır. Çok az insan ikinci basamağa ulaşır ve ikinci basamağa ulaşanların çok azı üçüncü basamağa, çiçek basamağına geçebilir. Neden üçüncü basamağa, çiçek basamağına ulaşamazlar?
Açgözlülük yüzünden, cimrilik yüzünden, sevmeyi bilmediklerinden, hazır olmadıklarından…
Benzer Yazılar
- Budizm ve Hint Felsefeleri
- Evrenin Bütünlüğüne Ulaşmak
- Rüya Mitolojisi
- Gerçek Medyumlar Hakkında
- Astral Seyahat
