Shlain’in teorisi

Shlain’in teorisi

Shlain’in teorisiyle birlikte, Jung’cu yazar Marion Woodman’m da öğretileri bir grup kadını, yaklaşan bu anima üzerine uluslararası bir konferans düzenleme yoluna götürdü. Bu teoriyi ispatlamak ve inançlarını uygulamaya koymak isteyen bu kadınlar “vermek, almak ve dağıtmak” örgüsünü hayatın her alanına uyarlamaya karar verdiler. Her biri geçimlerini sağlamak için iş dünyasını bırakıp daha sağlıklı alternatifler bulmaya girişti. Şimdi Anima Birliği adını verdikleri inanışın prensiplerini test etmeye hazırlanan cömertlik girişimcileri onlar. Ana fikir bu üç kısımdan oluşan feminen (yani üretken) ekonomi anlayışıyla ilgili deneyimlerini paylaşmak üzerinedir. Amaçlan ve istekleri bu alternatif yolu model alan bir birlik yaratmak ve yalnızca masraflarını karşılamakla kalmayıp yeniden dağıtmak üzere kâr da üretmek.

Geçmişlerinden gelen uluslar arası deneyimleri sayesinde büyük düşünen bu kadınlar dört gün sürecek bir konferans için dünyanın her yerinden altmış konuşmacı davet ettiler. Organizasyon komitesindeki yirmi gönüllü, toplantıları, ajandaları ve uygulamaları organize etmeye girişti. Vermek, almak ve dağıtmak için kapsamlı uygulama yöntemleri yaratmak istiyorlardı.

Örneğin verme uygulaması toplanma yöntemlerini de etkilemişti. Topluluklar, konuşmaya komuta edecek bir başkan ve “yapılacaklar” listesi olmadan bir araya getirilmişti. Otoritenin paylaşılması ve eşitliğin sağlanması için hep daire şeklinde oturdular. Herkes; kendisi, çalışmaları, hayatı ve yaşadığı değişimlerin zorluktan hakkındaki fikirlerini, duygularını ve sezgilerini paylaşmaya teşvik edildi.

Bu fasıl toplantı zamanının çoğunu almış olsa da üretkenlikten uzak değildi. Öyle ki, bu kucaklama girişi sayesinde sorumluluklar doğal olarak benimseniyor, son otuz dakikada kararlar hızla ve oybirliğiyle verilebiliyordu. Herkes dinlendikten sonra ortak niyeti oluşturmak için yeterince süre kalıyordu aslında. Düşünceleri ortaya çıkarmaya yönelik bir beyin fırtınasının aksine bu dairesel süreç katılanlann, en iyi fikirleri de dahil her şeyi ifade etmelerini sağlayan bir çeşit yürek fırtınası haline geliyordu.

Benzer Yazılar

Leave a Reply