Bir rüya gelir, başka bir rüya onu takip eder ve ardından bir başkası gelir. Hacı bir andan başlar ve bir sonrakine girer. An, anı izler, anlar yok olmayı sürdürür, ama hacı ilerlemeye devam eder.
Benim önerim, reenkarnasyon teorisinin doğru olup olmadığını sorma. Bana göre doğru, sana göre değil henüz değil. Olumsuz ya da olumlu herhangi bir konum alma. Sadece varsayımlara açık ol. Araştır. Eğer geçmiş yaşamlarına gidebilirsen, bu herkesin uzun, çok uzun bir geçmişi olduğunun yeterli kanıtıdır. Ve bu başka bir fikir de verir: Eğer geçmiş yaşamlar varsa, bu, gelecek yaşamlar da olacak demektir; bu yaşam tam ortadadır. Tabii ki, gelecek yaşamlara gitmek mümkün değildir, çünkü gelecek henüz olmadı. Ama geçmişe gitmek kesinlikle kolaydır, çünkü geçmiş zaten oldu; hafıza orada ve kayıt oradadır. Sadece sen onun saklı olduğu kayıt odasına giden yolu unuttun, o kadar.
Bunu bir varsayım olarak al. Benimle, her şey bir varsayımdır. Eğer sadece bu kadarına güvenebilirsen, araştırmaya, soruşturmaya hazır olursan, bu yeter.
Sana öğretecek doktrinlerim yok, ama hakikati bulman için metotlanm var. Senin tarafından bulunmamış hiçbir hakikat, hakikat değildir. Hakikat ancak onu sen bulduğunda hakikidir.
Gece uyumak için yattığında uyku üzerine inmeye başladığında ve neredeyse seni yakaladığında bilincini zihnindeki son düşünceye getir, sonra uyu; sabah uyandığmda ve yataktan kalkmaya hazır olduğunda, arkana bak ve ilk düşünceni uyanık bul. Sonuca çok şaşıracaksın. Gecenin son düşüncesi sabahın ilk düşüncesi olacak. Aynı şekilde ölüm zamanındaki son arzu doğum zamanındaki ilk arzu olur.
Ölümde, vücut parçalanır, ama zihin yolculuğuna devam eder. Vücudunun yaşı elli, ama zihnininki beş milyon olabilir. Her doğumunda, o güne değinki tüm zihinler seninle olacaktır. Buda, bu olaya çok önemli bir isim vermiştir. Böyle yapan ilk kişidir. O bunu “zihin deposu” olarak adlandırmıştır. Zihnin bir depo gibi, tüm geçmiş doğumlarının anılarını de polamıştır yani zihnin çok yaşlıdır. Ve zihnin sadece insan doğumlarının deposu değildir: Hayvan olarak ya da ağaç olarak doğduysan, ki kesinlikle durum budur, tüm bu doğumların anıları seninle mevcuttur.
Zihin deposunda derin soruşturmalar yürüten insanlar der ki, birinde, bir gülü görmesi üzerine aşk hissi kabarıyorsa, nedeni bu insanın geçmişte bir gül olduğuna dair bir anısı vardır ve güldeki titreşimle depreşmiştir. Bir insan köpekleri çok seviyorsa bu tesadüfi değildir.
Zihin deposunda onun köpeklerle büyük bir akrabalığı olduğunu fark ettiren amlar vardır. Yaşamlarımızda olanlar tesadüfi değildir. Bu olanların ardında güç fark edilen bir neden sonuç süreci vardır.
“Ben kimim?” çok temel bir sorudur ve ondan sonra çok varoluşçu bir sorudur. “Ben kimim?” varoluşumuzun tamamını tüm derinliği ve yüksekliğiyle içeren bir sorudur. Bu soru beni hiç doğmadan önce, tüm geçmiş yaşamlarımın ardında, olduğum yere götürür. Bu soru beni en eski başlangıçta olduğum yere götürebilir. Bu sorunun derinliği sonsuzdur. Ve aynı şekilde yolculuk da derindir.
Benzer Yazılar
- Budizm ve Hint Felsefeleri
- Evrenin Bütünlüğüne Ulaşmak
- Rüya Mitolojisi
- Gerçek Medyumlar Hakkında
- Astral Seyahat
