Meditasyonun Hayatımızdaki Etkisi

Meditasyonun Hayatımızdaki Etkisi

Sizi kendinize götüren her şey meditasyondur. Kendi meditasyonunuzu bulmanız son derece anlamlıdır, çünkü tam da bu buluşta büyük bir sevinç bulacaksınız. Sizin kendi buluşunuz olduğundan dolayıdır bu, belirli bir gelenek size dayatıldığından değil. Onun içinde daha derine inmekten hoşlanacaksınız. Onun derinlerine indikçe, kendinizi daha mutlu hissedeceksiniz; dingin, daha sessiz, daha birlikte, daha saygın, daha zarif.

Gözlemeyi hepiniz bilirsiniz, bu yüzden onu öğrenmek söz konusu değildir, yalnızca gözleyişin nesnelerini değiştirme söz konusudur. Onları daha yakma getirin.

Bedeninizi gözleyin; hayret edeceksiniz. Gözlemeksizin elimi hareket ettirebilirim, elimi gözleyerek de hareket ettirebilirim. Farkı anlamayacaksınız, ama ben farkı hissedebilirim. Elimi uyanıklık içinde hareket ettirdiğim zaman, bunun içinde bir zarafet ve bir güzellik, bir dinginlik ve bir sessizlik vardır. Her adımı gözleyerek yürüyebilirsiniz; bir alıştırma gibi yürümenin size sağlayabildiği tüm yararı size sağlayacaktır bu, dahası size basit bir büyük meditasyonun yararını da sağlayacaktır.

Gautam Buda’nm aydınlandığı Bodhgaya’daki tapmak iki şeyin hatırasına yapılmıştır: Bunlardan birisi onun altına oturmayı âdet edindiği bir Bodhi ağacıdır. Ağacın tam yanında yavaş bir yürüyüş için küçük taşlar vardır. O, meditasyon yapardı, otururdu ve çok oturduğunu hissettiği zaman beden için küçük bir çalışma gerekirdi bu taşlann üzerinde yürürdü. Onun yürüyüş meditasyonuydu bu.

Bir meditasyon kampımın bulunduğu Bodhgaya’ day ken tapmağa gittim. Tibet’ten, Japonya’dan, Çin’den Budist lamalar gördüm. Ağaca saygılarım sunuyorlardı bunlar, ama bir tekinin bile Buda’nm millerce yürümüş olduğu bu taşlara saygı gösterdiğini görmedim. Onlara, “Bu doğru değil. Bu taşları unutmamalıydınız. Gautam Buda’nm ayakları onlara milyonlarca defa dokundu. Ama taşlara neden dikkat etmediğinizi biliyorum, çünkü Buda’nm size bedeninizin her eylemini yürürken, otururken, yerde uzanırken gözlemenizi ısrarla söylediğim tamamen unuttunuz,” dedim.

Bir tek anın bile bilinçsizce geçip gitmesine izin vermemelisiniz. Uyanıklık bilincinizi keskinleştirecektir. Dinin esası budur, başka ne varsa laftır sadece. Oysa bana, “Dahası var mı?” diye soruyorsunuz. Hayır, sadece uyamk olabilirseniz, başka bir şey gerekmez.

Benim buradaki çabam, dini mümkün olduğunca basit kılmaktır. Tüm dinler bunun aksini yaptılar: Her şeyi çok karmaşık kıldılar, öyle karmaşık ki, insanlar bunları hiçbir zaman denemedi. Örneğin, Budizm’in kutsal metinlerinde Budist bir keşişin izlemesi gereken otuz üç bin ilke vardır. Sadece otuz üç bin sayısı içinize sıkıntı basması için yeter lidir: “Mahvoldum! Tüm yaşamım bozulup mahvolacak,” dersiniz. Size şunu öğretiyorum: Size uygun olan, sizinle bir ahenk içinde olduğunu hissettiğiniz tek bir kural bulun yalnızca; yeterlidir bu.

Benzer Yazılar

Leave a Reply